I- GİRİŞ
Bankalar, Resmi Kurum ve Kuruluşlar ile çeşitli teşekkül ve teşebbüslere bağlı olarak kurulu bulunan vakıflar tarafından vakıf üyelerine ve vakıf üyelerinin ölümü halinde mirasçılarına;
· emekliye ayrılmaları halinde emeklilik ve ölüm yardımı,
· vefat eden üyeler için bağış yardımı
· Araba, ev ve değişik araç ve gereçlerin kampanyalarına katılmak amacıyla belli bir faiz oranı ile dernek ve konut kredisi v.s.
Adlarla ödemeler yapılmaktadır. Yapılan söz konusu ödemeler veya bağış ve yardımlar ile diğer ödemelerin; veraset ve intikal vergisi, gelir ve kurumlar vergisi ile damga vergisi karşısındaki durumları hakkında aşağıdaki açıklamalar yapılmıştır.
II- VAKIF ÜYELERİNE KULLANDIRILAN KREDİLERİN KURUMLAR VERGİSİ KARŞISINDAKİ DURUMU
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 1. maddesinin (D) bendinde, dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmelerin kurumlar vergisi mükellefi olduğu, 5. maddesinde de, dernek ve vakıflara ait veya bağlı olup, 4. maddesinde yazılı şartlara haiz bulunan işletmelerin dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri olduğu, yine 4. maddede; bunların kazanç gayesi gütmemeleri, faaliyetin kanunla tevdi edilmiş görevler arasında bulunması, tüzel kişiliklerinin olmaması, müstakil muhasebeleri ve kendilerine tahsis edilmiş sermayelerinin veya işyerlerinin bulunmaması, mükellefiyetine tesir etmeyeceği belirtilmiştir.
Bu hükümlere göre; vakfın üyelerine faizle destek kredisi, konut kredisi, araba kredisi v.s. kredilerin kullandırılması ticari faaliyet kapsamında olduğundan, bu faaliyetler vakfa bağlı iktisadi işletme oluşturacak dolayısıyla, vakfın iktisadi işletmesi de kurumlar vergisine tabi olduğundan, vakıfların söz konusu faaliyetleri nedeniyle kurumlar vergisi mükellefiyetlerinin tesisini gerektirecektir.
III- VAKIF ÜYELERİNE YAPILAN ÖDEMELERİN GELİR VERGİSİ KARŞISINDAKİ DURUMU
Vakıf üyelerinin kendisinin ölümü halinde varislere yapılan yardım ve ödenen tazminatlar, Gelir Vergisi Kanunu kapsamına girmemektedir. Ancak vakıf üyelerinin; ana, baba, eş ve çocuğunun ölümü nedeniyle verilen tazminat ve yapılan yardımların, Gelir Vergisi Kanunu’nun 25. maddesinin 1 numaralı bendine göre, gelir vergisinden istisna edilmektedir.
Öte yandan, on yıl süre ile prim veya aidat ödemiş olmaları kaydıyla, emekliye ayrılan vakıf üyelerine yapılan ve maddede sayılan ödemeler toplamının, ödemenin yapıldığı dönemde en yüksek Devlet memuru olan Başbakanlık Müsteşarına ödenen en yüksek ikramiye tutarı kadar olan kısmının, Gelir Vergisi Kanunu’nun 25. maddesinin 3 numaralı bendine göre, gelir vergisinden istisna edilmesi gerekir. Ancak istisna tutarını aşan kısmın ise yine anılan kanunun; 61.maddesine göre ücret olarak kabul edilerek, 103.maddede belirtilen tarife esas alınmak suretiyle 94. maddesi uyarınca gelir vergisi tevkifatının yapılması gerekir. (1)
IV- VAKIF ÜYELERİNİN ÖLÜMÜ ÜZERİNE MİRASCILARA YAPILAN ÖDEMELERİN VERASET VE İNTİKAL VERGİSİ KARŞISINDAKİ DURUMU
Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu’nun 3. maddesinin (a) ve (b) bentlerinde sayılan kurum ve kuruluşlar; kendilerine yapılacak bağış ve yardımlar dolayısıyla, veraset ve intikal vergisinden istisna edilmiştir.
Öte yandan, Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu’nun 3. maddesinin (a) ve (b) bentlerinde sayılan kurum ve kuruluşlarca yapılan ve 4. maddesinin (f) bendi kapsamına giren yardımlar ile anılan maddenin (g) bendinde sayılan kuruluşların hak sahiplerine yapmış oldukları ödemeler de veraset ve intikal vergisinden istisna edilmiştir.Bu açıklamalar göre, Vakıflar tarafından; Vakıf üyelerinin ölümü halinde mirasçılarına yapılan ödemelerin veraset ve intikal vergisinden istisna edilip edilmeyeceğine karar vermek için, öncelikle bu vakıfların, Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu’nun 3. maddesinin (a) ve (b) bentlerinde sayılan kurum ve kuruluşlarından olup olmadığına bakılması gerekir. Bu nedenle, Vakıf üyelerinin ölümü halinde mirasçılarına yapılan ödemelerin; söz konusu Kanunu’nun 3. maddesinin (a) ve (b) bendinde belirtilen kurum ve kuruluşlardan olması halinde istisna edilmesi, ancak bu kanun kapsamında olmaması durumunda ise, veraset ve intikal vergisine tabi tutulması gerekecektir.
V- VAKIF ÜYELERİNE YAPILAN ÖDEMELER İLE KREDİLERLE İLGİLİ DÜZENLEMEN KÂĞITLARIN DAMGA VERGİSİ KARŞISINDAKİ DURUMU
Vakıflar tarafından; vakıf üyelerine yapılan ödemelerin, emekli aylığı veya emekli ikramiyesi niteliğinde yapılan bir ödeme kapsamında olmaması halinde bu ödemelerin; 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’na ekli (1) sayılı tablonun IV- Makbuzlar ve diğer kâğıtlar bölümünün 1/1 fıkrasına göre, binde 6 nispetinde damga vergisine tabi olacaktır. Ancak, bu ödemeler; emekli aylığı veya ikramiyesi niteliğinde ise, söz konusu Kanuna ekli muafiyet ve istisnalara ilişkin (2) sayılı tablonun I Resmi işlerle ilgili kâğıtlar bölümünün C/7 fıkrası hükmü uyarınca damga vergisinden istisna edilmesi gerekecektir.
Burada dikkat edilmesi gereken ikinci konu ise, vakıflar tarafından üyelere yapılan emekli aylığı ile ikramiyelerin istisna kapsamına girmekle beraber, Gelir Vergisi Kanunu’nun 23.maddesinin 11numaralı bendi ve 25. maddesinin 3 numaralı bendine göre, en yüksek Devlet memuruna (Başbakanlık Müsteşarına) ödenen en yüksek emekli aylığı ve ikramiyesi tutarını aşan kısmın ücret olarak gelir vergisine tabi tutulması nedeniyle, damga vergisine tabi olup olmayacağıdır.
Bu durumda da, her ne kadar emekli aylığı ve ikramiyesi denilmekle beraber, istisna edilen kısmı aşan tutarın ücret olarak gelir vergisine tabi olması nedeniyle, aşan kısmın binde 6 nispetinde damga vergisine tabi tutulması gerekeceği düşünülmektedir.
VI- SONUÇ
Sonuç olarak; vakıf üyelerine ve vakıf üyelerinin ölümü halinde mirasçılarına yapılan ödemeler ile vakıf üyelerine kullandırılan kredileri ile ilgili olarak aşağıdaki işlemle yapılması gerekecektir.
· Vakıf üyelerine yapılan emekli aylığı ve ikramiyeleri, en yüksek Devlet memuru’nun emekli aylığı ve ikramiyesi ile kıyaslanmak suretiyle gelir vergisinden ve damga vergisinden istisna edilecek, ücret sayılan kısım ise gelir vergisine ve damga vergisine tabi olacaktır.
· Vakıf üyelerine çeşitli mal edinmeler nedeniyle kullandırılan krediler nedeniyle, bu vakıfların iktisadi işletmesi olarak kabul edilecek ve Kurumlar vergisi mükellefi olacaktır.
· Vakıf üyelerinin ölümü halinde mirasçılarına yapılan ödemelerin veraset ve intikal vergisinden istisna edilebilmesi için, bu vakıfların; Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu’nun 3. maddesinin (a) ve (b) bentlerinde belirtilen kurum veya kuruluşlardan olması gerekecektir.
· Vakıflara yapılan bağış ve yardımların veraset ve intikal vergisinden istisna edilebilmesi için, söz konusu vakıfların Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu’nun 4. maddesinin (g) bendinde sayılan kurum veya kuruluşlardan olması gerekecektir.
…………………
(1)- En yüksek Devlet Memuruna 50 yıl hizmet üzerinden ödenen emekli aylığı 3.665.96 YTL.
En yüksek Devlet Memuruna 30 yıl üzerinden ödenen emekli ikramiyesi 65.195.76 YTL
Benzer Konular:
Adres:Atatürk Bulvarı No:64/25 Kızılay-Çankaya/ANKARA Telefon:(+90 312) 419 80 08 - © 2011 Tüm Hakları Saklıdır.
Web Tasarım:http://websitesitr.com/