Türkiye idari rejimi benimsemiştir. Kara Avrupası’nda ve Ülkemizde uygulanan idari rejimde, idare, kamu hizmetini yürütürken, idare edilenlerin sahip olmadıkları, üstün yetki ve güçlerle hareket eder. Bu yetki ve güçlere “kamu gücü” adı verilmektedir. İdari rejimin bir özelliği yargı denetimini yapacak yargı yerlerinin, genel mahkemeler (adli mahkemeler) değil, ihtisas mahkemeleri niteliğindeki özel mahkemeler (idari mahkemeler) olmasıdır.
İdari yargı sistemimiz genel itibariyle;
- 2575 sayılı Danıştay Kanunu
- 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun
- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu
üzerine inşa edilmiştir.
Türkiye’de vergi yargısı, idari yargı sistemi içinde konumlandırılmıştır. İki dereceli bir yapı arzeden Türk Vergi Yargısı sisteminde ilk derece mahkemeler olarak vergi mahkemeleri ve Danıştay görev yapmaktadır. Danıştay aynı zamanda bölge idare mahkemeleri ile birlikte ikinci derece yargı yeri olarak görev yapmaktadır.
Vergi mahkemeleri idari yargı sistemi içerisinde genel itibariyle vergisel uyuşmazlıkları çözümlemek üzere ihdas edilmiş özel görevli uzman mahkemelerdir. 2576 sayılı Kanun’un 6. maddesine göre vergi mahkemeleri;
a- Genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri malî yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davaları,
b- (a) bendindeki konularda 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un (AATUHK) uygulanmasına ilişkin davaları,
c- Diğer kanunlarla verilen işleri
çözümlemekle görevlidir.
Bir başka anlatımla, 2576 sayılı Kanun’un 6. maddesinde belirtilen davalar vergi mahkemelerinin ilk derece mahkemesi olarak bakmakla görevli olduğu davalardır.
Vergi mahkemeleri bölge coğrafi durumları ve iş hacmi gözönünde tutularak Adalet Bakanlığı’nca kurulur ve yargı çevreleri tespit olunur. Aynı yargı çevresinde birden fazla vergi mahkemesi bulunduğu taktirde, bu mahkemeler arasındaki iş bölümü, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nca belirlenir.
Vergi mahkemelerinde bir başkan ve yeteri kadar üye bulunur. Mahkeme kurulları, başkan ve iki üyeden oluşur. Başkanın yokluğunda kıdemli üye başkana vekillik eder. 2576 sayılı Kanun’un 7. maddesinde bazı davaların tek hakimle çözümleneceği belirtilmiştir. Bunlar dışındaki vergi mahkemesinin tüm kararları kurul halinde çözümlenir. Kurul halinde çözümlenecek davalarda oy çokluğu ile karar verilir.
2576 sayılı Kanun’un 7/2. maddesine göre;
- Genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri malî yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin uyuşmazlıklardan kaynaklanan ve toplam değeri (2000 yılında) birmilyar TL’yi (bin YTL) aşmayan ve
- Yukarıdaki konularda 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un uygulanmasına ilişkin uyuşmazlıklardan kaynaklanan ve toplam değeri (2000 yılında) bir milyar TL’yi (bin YTL) aşmayan
davalar vergi mahkemesi hakimlerinden biri tarafından çözümlenir.
2576 sayılı Kanun’un Ek-1. maddesinde tek hakimle görülecek davalara ilişkin parasal hadlerin, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, o yıl Maliye Bakanlığı’nca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanacağı belirtilmiştir. 2000 yılı için belirlenen birmilyar TL’lik haddin günümüze kadar yeniden değerleme oranında artırılmış tutarı 7.630 TL’dir. Dolayısıyla 2009 yılı itibariyle tek hakimle görülecek vergi davalarında dikkate alınması gereken parasal sınır 7.630 TL’dir.
Bölge idare mahkemeleri de vergi mahkemeleri gibi Adalet Bakanlığı’nca kurulur ve yargı çevresi tespit olunur. Bölge idare mahkemeleri başkan ve iki üyeden oluşur. Bölge idare mahkemesi başkan ve üyeliklerine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nca atama yapılır.
2576 sayılı Kanun’un 8. maddesine göre bölge idare mahkemeleri;
a- Yargı çevresindeki idare ve vergi mahkemelerinde tek hâkim tarafından verilen kararları itiraz üzerine inceler ve kesin olarak hükme bağlar.
b- Yargı çevresindeki idare ve vergi mahkemeleri arasında çıkan görev ve yetki uyuşmazlıklarını kesin karara bağlar.
c- Diğer kanunlarla verilen görevleri yerine getirir.
Danıştay, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile görevlendirilmiş yüksek idare mahkemesi, aynı zamanda danışma ve inceleme merciidir. Danıştay’ın ilk derece mahkemesi olarak bakmakla görevli olduğu davalar Danıştay Kanunu’nun 24. maddesinde sayılmıştır. Söz konusu maddenin birinci fıkrasının (e) bendine göre Danıştay, birden çok vergi mahkemesinin yetki alanına giren işlere ilk derece mahkemesi olarak bakmakla görevlidir. Bu istisnai durum dışında vergi davalarında Danıştay, ilk derece mahkemesi değil temyiz mercii olarak görev yapar.
Danıştay onikisi dava, biri idari daire olmak üzere onüç daireden oluşur. Bunlardan dört tanesi vergi, resim ve harçlarla ilgili davalara bakmakla görevlidir. Bunlar; Üçüncü, Dördüncü, Yedinci ve Dokuzuncu Dairelerdir. 6183 sayılı AATUHK’nın uygulanmasına ilişkin davalar ise, alacağın tahakkukuna ilişkin davalara bakmakla görevli dairece çözümlenir. Dolayısıyla vergi, resim ve harçlar ile bunların zam ve cezalarına ilişkin takiplerden kaynaklanan uyuşmazlıklar da yukarıda bahsedilen dört daire tarafından temyizen incelenir. İlk derece mahkemesi olarak Danıştay’da görülen vergisel uyuşmazlıklar ise Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu tarafından temyizen incelenir.
Her daire bir başkan ve en az dört üyeden kurulur. Görüşme sayısı beştir ve kararlar çoğunlukla verilir.
Dairelerin yanında Danıştay’ın karar organları arasında Vergi Dava Daireleri Kurulu da bulunmaktadır. Kurul, vergi dava daireleri başkanları ile her vergi dava dairesinin kendi üyeleri arasından iki yıl için seçilecek üçer üyeden oluşur. Kurul’a seçilmemiş üyeler varken seçilmiş üyeler yeniden seçilemez. Üyelerin seçimleri takvim yılı başında gizli oyla yapılır. Vergi Dava Daireleri Kurulu’na Danıştay Başkanı veya vekillerinden biri; bunların yokluğunda daire başkanlarından en kıdemlisi başkanlık eder.
Danıştay Kanunu’nun 38. maddesine göre Vergi Dava Daireleri Kurulu;
a- Vergi mahkemesinden verilen ısrar kararlarını,
b- Vergi dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararları
temyizen inceler.
Vergi Dava Daireleri Kurulu tüm üyelerinin katılımı ile toplanır, vergi dava dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdikleri kararların temyiz veya itiraz yoluyla incelenmesinde, bu dairelerin başkan ve üyeleri kurul toplantısına katılmazlar. Bu toplantılarda hazır bulunanlar çift sayıda olursa en kıdemsiz üye kurula katılamaz. Kararlar oyçokluğu ile verilir.
Son olarak da Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu’na değinmek gerekir. İçtihatları Birleştirme Kurulu, Danıştay Başkanı, Başsavcı, başkan vekilleri, dava daireleri başkanları ve üyelerinden kurulur.
İçtihatları Birleştirme Kurulu, dava dairelerinin veya idare ve vergi dava daireleri kurullarının kendi kararları veya ayrı ayrı verdikleri kararlar arasında aykırılık veya uyuşmazlık görüldüğü veyahut birleştirilmiş içtihatların değiştirilmesi gerekli görüldüğü taktirde, Danıştay Başkanı’nın havalesi üzerine, başsavcının düşüncesi alındıktan sonra işi inceler ve lüzum görürse, içtihadın birleştirilmesi veya değiştirilmesi hakkında karar verir.
İçtihatları Birleştirme Kurulu’nun toplanma ve görüşme yeter sayısı en az otuzbirdir. Toplantıda hazır bulunanlar çift sayıda olursa en kıdemsiz üye kurula katılamaz. Esas hakkındaki kararlar, birinci toplantıda kurul üye tam sayısının salt çoğunluğu ile bu toplantıda karar yeter sayısı sağlanamaz ise ikinci toplantıda mevcudun salt çoğunluğu ile verilir. Kurulun diğer kararları oyçokluğu ile verilir. Kurulun kararları, Danıştay daire ve kurulları ile idari mahkemeler ve idareyi bağlar.
Adres: Kızılay Atatürk Bulvarı No:64/25 Çankaya/ANKARA | Telefon:(312) 419 80 08 | Mail: [email protected] | web Tasarım: kızılayWeb | © 2012 Tüm Hakları Saklıdır.