SOSYAL GÜVENLİK MEVZUATI AÇISINDAN YABANCI KİŞİLER
30 Ocak 2009
1- 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu Açısından: 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun “sigortalı sayılmayanlar” başlıklı 3′ üncü maddesinin I/ G fıkrası uyarınca, “Yabancı memleketlerde kurulu teşebbüsler tarafından bunların nam ve hesabına Türkiye’ye bir iş için gönderilen ve yabancı ülkede sigortalı olduğunu bildiren yabancılar” 506 sayılı Kanunun kapsamına girmeyecek yani sigortalı sayılmayacaklardır.
Aynı maddenin II /A fıkrasında da bir işverenin emrinde çalışan Türk uyruklu olmayan kişilerin malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının ancak Kurumdan yazılı istekte bulunmaları halinde uygulanacağı belirtilmiştir.
506 sayılı Kanun’un 2. maddesinde sigortalı sayılanlar, 3. maddesinde de sigortalı sayılmayanlar belirtilmiştir. 506 sayılı Kanun’un 3. maddesinin I/G fıkrasına göre; “yabancı bir memlekette kurulu herhangi bir müessese tarafından ve o müessese nam ve hesabına Türkiye’ye bir iş için gönderilen ve yabancı memlekette sigortalı olduğunu bildiren yabancı kimseler” sigortalı sayılmamıştır.
Daha önce haklarında sadece kısa vadeli sigorta kolları (iş kazası, hastalık ve analık), istekleri halinde de uzun vadeli sigorta kolları (malullük, yaşlılık ve ölüm) uygulanan yabancı uyruklular; 506 sayılı Kanunun 3. maddesinin II. fıkrasının (A) bendi 4958 sayılı Kanunun yayımlandığı 06.08.2003 tarihi itibariyle yürürlükten kaldırılmış bulunduğundan, bir işveren emrinde çalışan yabancı uyruklu kimseler hakkında istekleri olup olmadığına bakılmaksızın 06.08.2003 tarihi itibariyle tüm sigorta kolları uygulanacaktır.
Dolayısıyla, yabancı bir ülkedeki herhangi bir işletmeye bağlı olmadan Türkiye’ye gelen ve Türkiye’de bir işverene bağlı olarak çalışmaya başlayan kişi 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalı sayılır. Bu kişilerin isteklerine bakılmadan, işe alınmalarıyla iş kazaları ve meslek hastalıkları ile hastalık ve analık sigortaları uygulanmaya başlar.
Bir başka husus da, çalışma iznini alarak ülkemizde hizmet akdine istinaden çalışmaya başlayan yabancılar başkaca bir koşul aranmaksızın 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olurlarken, 4447 sayılı İşsizlik Sigortası kapsamına girebilmeleri sosyal güvenlik sözleşmesi yaptığımız ülke vatandaşı olmaları şartına bağlanmıştır.
2- 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Açısından
Bilindiği üzere, 5510 sayılı Kanun 16.06.2006 tarihli ve 26200 sayılı Resmi Gazetede yayınlanmıştır ve 01.01.2007 tarihinden itibaren de yürürlüğe girecektir. Dolayısıyla, 506 sayılı Kanun hükümleri 01.01.2007′den itibaren geçersizidir. Konumuz açısından Türkiye’de çalışanların sosyal güvenlik mevzuatı karşısındaki durumlarını 5510 sayılı Kanunda da inceleyecek olursak ilgili hükümler ve açıklamaları aşağıdaki gibi olacaktır.
2.1- Sosyal Sigorta Hükümleri Açısından
5510 sayılı Kanunun 2. kısmı, “Sosyal Sigorta Hükümleri”ne ayrılmıştır. Kanunun 3. maddesinde sigortalı; “Kısa ve/veya uzun vadeli sigorta kolları bakımından adına prim ödenmesi gereken veya kendi asına prim ödemesi gereken kişi” şeklinde tanımlanmıştır.
Kanunun, 4. maddesinde “sigortalı sayılanlar” açıklanmış ve yabancı uyruklu kişiler için ise 2. fıkranın (c) bendinde şu açıklamaya yer verilmiştir; ” Mütekabiliyet esasına dayalı olarak, uluslar arası sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış ülke uyruğunda olanlar hariç olmak üzere, yabancı uyruklu kişilerden hizmet akdi ile çalışanlar” sigortalı sayılırlar.
Kanunun 6. maddesinde ise “sigortalı sayılmayanlar” açıklanmış ve 6. maddenin birinci fıkrasının (e) bendinde ise yabancı uyruklu kişiler için şu açıklamaya yer verilmiştir; “Yabancı bir ülkede kurulu herhangi bir kuruluş tarafından ve o kuruluş adına ve hesabına Türkiye’ye bir iş için gönderilen ve yabancı ülkede sosyal sigortaya tabi olduğunu belgeleyen kişiler” sigortalı sayılmazlar.
İki madde arasındaki temel fark, yabancı kişinin Türkiye’de bulunuş sebebidir.
Yabancı, Türkiye’ye belli bir işverenin emri altında, hizmet akdine dayalı olarak çalışmaya geldiyse, Kanunun 4. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendine göre, sosyal güvenlik anlaşması yapılan bir ülke vatandaşı değilse, sigortalı sayılacaktır.
Eğer yabancı, Türkiye’ye sadece belirli bir iş için gönderilmişse ve bu işi yurt dışındaki bir şirketin adına ve hesabına yapıyorsa ve bununla birlikte kendi ülkesinde de sosyal sigortaya tabi olduğunu belgeliyorsa, Türkiye’de sigortalı sayılmayacaktır.
2.2- Genel Sağlık Sigortası Hükümleri Açısından
5510 sayılı 3. kısmı “Genel Sağlık Sigortası Hükümleri”ne ayrılmıştır. Kanunun 3. maddesinde genel sağlık sigortası ve genel sağlık sigortalısı aşağıdaki şekilde tanımlanmıştır.
Genel Sağlık Sigortası: Kişilerin öncelikle sağlıklarının korunmasını, sağlık riskleri ile karşılaşmaları halinde ise oluşan harcamaların finansmanını sağlayan sigortayı ifade eder.
Genel Sağlık Sigortalısı: Kanunun 60. maddesinde sayılan kişileridir.
Kanunun 60. maddesine göre, yine aynı Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri gereğince sigortalı sayılan kişiler, genel sağlık sigortalısıdır. 60. maddenin birinci fıkrasının (d) bendine göre; “Oturma izni almış yabancı ülke vatandaşlarından yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında sigortalı olmayan kişiler” genel sağlık sigortalısı sayılır hükmüne yer verilmiştir. Ayrıca, 60. maddenin 3. fıkrasında aşağıdaki açıklamalara yer verilmiştir.
60. maddenin birinci fıkrasının (d) bendi kapsamında olan yabancı kişiler, Türkiye’de bir yıldan kısa süreyle yerleşik olmaları halinde genel sağlık sigortalısı sayılmazlar. Yine Kanunun 6. maddesinin (sigortalı sayılmayanlar) birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında olanlar, genel sağlık sigortalısı sayılmazlar. Kanunun 6. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi hükmüne yukarıda da yer verildiği üzere; “Yabancı bir ülkede kurulu herhangi bir kuruluş tarafından ve o kuruluş adına ve hesabına Türkiye’ye bir iş için gönderilen ve yabancı ülkede sosyal sigortaya tabi olduğunu belgeleyen kişiler” sigortalı sayılmazlar. Dolayısıyla bu kişiler genel sağlık sigortalısı da sayılmamaktadır.
Yukarıda yapılan açıklamaları toparlayacak olursak;
a) Türkiye’de kurulan bir şirketin bordrosuna ve hiyerarşik yapısına katılarak çalışmaya başlayan bir yabancı kişi, artık yabancı bir kuruluşun adına ve hesabına çalışıyor olarak kabul edilemez. Türkiye’deki şirket ayrı bir tüzel kişiliktir ve yabancı kişi artık bu tüzel kişinin (Türkiye’deki şirketin) bir personelidir. Bu durumda 5510 sayılı Kanunun 4. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendine göre, mütekabiliyet esasına dayalı olarak Türkiye ile arasında uluslar arası sosyal güvenlik anlaşması düzenlenmiş bir ülkeden Türkiye’ye gelen ve Türkiye’deki şirkette ücretli olarak çalışmaya başlayan yabancı bir kişi, 5510 sayılı Kanuna göre “sigortalı” sayılmaz. Mütekabiliyet esasına dayalı uluslar arası sosyal güvenlik anlaşması olmayan bir ülkeden gelen ve Türkiye’deki şirketin ücret bordrosuna katılarak çalışan yabancı kişi “sigortalı” sayılacaktır. Bu yabancı kişilerden 60. maddenin birinci fıkrasının (d) bendine göre oturma izni almış olanlar, kendi ülke mevzuatlarına göre sigortalı sayılırlarsa, Türkiye’de genel sağlık sigortası kapsamına girmezler.
b) Türkiye’de kurulu bir şirketin ücret bordrosuna dahil olmayan, yurt dışındaki yabancı şirketin adına ve hesabına olmak üzere Türkiye’ye bir iş için gönderilen ve geldiği ülkede sosyal sigortalı olduğunu belgeleyen kişi, “sigortalı” sayılmaz. Bu kişiler genel sağlık sigortası kapsamına da girmemektedirler.
Yabancı sermayeli ancak Türkiye’de kurulmuş ve yabancı ortağından ayrı bir tüzel kişiliği olan, tam mükellef bir şirketin, oturma ve çalışma izni almış, ücret bordrosuna ve hiyerarşik yapısına katılmış yabancı personeli, 5510 sayılı Kanuna göre; eğer Türkiye ile mütekabiliyet esasına dayalı uluslar arası sosyal güvenlik anlaşması yapmış bir ülke vatandaşı ise “sigortalı” sayılmaz ve kendi ülke mevzuatına göre de sigortalı sayılmakta ise “genel sağlık sigortalısı” da sayılmaz.
İŞ KANUNU AÇISINDAN YABANCI KİŞİLER
Türkiye’de istihdam edilen yabancı uyruklu kişilerin de çalışma saati, fazla mesai, ücretli ve ücretsiz izinler, kıdem tazminatı ve ihbar önelleri, toplu sözleşme hakkı, hizmet sözleşmesinin akdi ve feshi gibi 4857 sayılı İş Kanunu uyarınca düzenlenen bütün konularda Türk vatandaşları ile aynı haklara sahiptirler.
İŞSİZLİK SİGORTASI AÇISINDAN YABANCI KİŞİLER
4447 sayılı Kanunun 46. maddesine göre, Türkiye Cumhuriyeti ile mütekabiliyet esasına dayalı olarak sosyal güvenlik anlaşması imzalamış ülkelerin vatandaşları, bu anlaşmalara göre Türkiye’de çalışmaları durumunda işsizlik sigortasına tabiidirler.
Ülkemiz sosyal güvenlik alanında 18 sözleşme imzalamıştır. Bu ülkeler: Almanya, Arnavutluk, Avusturya, Azerbaycan, Belçika, Bosna Hersek, Çek Cumhuriyeti, Fransa, Hollanda, İngiltere, İsveç, İsviçre, KKTC, Kanada, Kebek, Libya, Makedonya, Romanya’dır. Sözleşme çalışmaları devam eden ülkeler ise: Avustralya, Belarus, Çin, Hırvatistan, İsrail, Lüksemburg, Mısır, Moldova, Özbekistan, Rusya, Beyaz Rusya, Sırbistan Karadağ, Slovakya, Ukrayna’dır.
Konu Hakkındaki Düşüncelerinizi İLETİŞİM Sayfamızdaki Formu Kullanarak Bize Yazabilirsiniz