193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinde; “Her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazançtır.”, 65 inci maddesinde; “Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.
Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmıyan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.” hükümleri yer almaktadır.
Aynı Kanunun, “Serbest Meslek Erbabı” başlıklı 66 ncı maddesinde ise; “Serbest meslek faaliyetini mutad meslek halinde ifa edenler, serbest meslek erbabıdır. Serbest meslek faaliyetinin yanında meslekten başka bir iş veya görev ile devamlı olarak uğraşılması bu vasfı değiştirmez.” denilmektedir.
Konu ile ilgili olarak yayınlanan 221 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin “Serbest Meslek Faaliyeti” başlıklı (1.1) bölümünde; “…bir faaliyetin serbest meslek faaliyeti olup olmadığı, faaliyetin;
-sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanması,
-bir işverene bağlı olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılması,
- devamlı olması,
unsurlarını taşıyıp taşımadığına bağlı bulunmaktadır.”; “Serbest Meslek Erbabı” başlıklı (1.2.) bölümünde de; “10. Gelir Vergisi Kanununun 66 ncı maddesinde serbest meslek faaliyetini mutad meslek halinde ifa edenler serbest meslek erbabı olarak tanımlanmıştır. Buna göre, bir kimsenin serbest meslek erbabı olabilmesi için hem serbest meslek faaliyetinde bulunması hem de bu faaliyeti mutad meslek halinde yapması gerekmektedir.
11. Diğer taraftan söz konusu maddede serbest meslek faaliyetinin yanında başka bir iş veya görev ile devamlı olarak uğraşılmasının bu vasfı değiştirmeyeceği belirlenmiştir. Dolayısıyla serbest meslek erbabı olan bir kimse aynı zamanda ticari kazanç sahibi veya ücretli de olabilir. Bu durum onun serbest meslek erbabı olma niteliğini değiştirmez.” açıklamalarına yer verilmiştir.
Diğer taraftan, ticari faaliyet, bir tür emek-sermaye organizasyonuna dayanmakta olup, kazanç sağlama niyet ve kastının bulunup bulunmaması, böyle bir organizasyon tarafından icra edilen faaliyetin ticari faaliyet olma niteliğine etki etmemektedir. Ancak, bir faaliyetin ticari faaliyet sayılabilmesi için, kazanç sağlama niyet ve kastı gerekmemekle birlikte, faaliyeti icra eden organizasyonun bütün unsurlarıyla birlikte değerlendirildiğinde kazanç sağlama potansiyeline sahip olması gerektiği ortaya çıkmaktadır
Öte yandan, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 12 nci maddesinin (12) nolu fıkrasında; “Acentelik, tellallık, komisyonculuk ve sair bütün tavassut işleri” ile uğraşmak üzere kurulan müesseselerin ticarethane sayılacağı belirtilmiştir. Tavassut işi yapanlar, tüccarlar ile diğer kimseler arasında cereyan eden bir kısım muamelelere aracılık eden ve bu hizmetleri karşılığında gelir sağlayan kimselerdir. Sabit veya gezici olarak yapılan her türlü tellallık, komisyonculuk, ticari mümessillik ve acentelik tavassut işi sayılmaktadır. Özel istihdam büroları da işçi ile işveren arasında aracılık yaparak ücret karşılığında işverene personel temin etmektedir. Dolayısıyla özel istihdam bürosu faaliyetinde bulunanların elde ettikleri kazancın ticari kazanç olarak değerlendirilmesi gerekir.
Bu hüküm ve açıklamalara göre; Belirtilen eğitim danışmanlığı faaliyetini bir işverene bağlı olmaksızın, sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi ve mesleki bilgiye veya ihtisasa bağlı olarak şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabınıza yapmanız halinde, bu faaliyetinizden elde edeceğiniz kazancın serbest meslek kazancı olarak değerlendirilerek, serbest meslek kazancının tespitine ilişkin hükümlere göre; söz konusu faaliyetin bir ticari organizasyon içinde yapılması halinde ise, ticari kazanç olarak değerlendirilerek ticari kazancın tespitine ilişkin hükümlere göre vergilendirilmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan, özel istihdam bürosu faaliyeti, işgücü teminine yönelik olarak işçi ile işveren arasında aracılık şeklinde yürütülen bir faaliyet olduğundan, söz konusu faaliyetten elde edilen kazancın ticari kazanç olarak değerlendirilerek, ticari kazancın tespitine ilişkin hükümlere göre vergilendirileceği tabiidir.
———————————————————————————
*Özelgeyi Veren:Bursa Vergi Dairesi Başkanlığı
Tarih : 19.08.2009
Sayı : B.07.1.GİB.4.16.16.01.GV-09-153/2986
İlgili Kanun:gvk 347 madde
Adres: Kızılay Atatürk Bulvarı No:64/25 Çankaya/ANKARA | Telefon:(312) 419 80 08 | Mail: [email protected] | web Tasarım: kızılayWeb | © 2012 Tüm Hakları Saklıdır.