ÖDENMEYEN VERGİ BORCUNUN ŞİRKET MÜDÜRÜ VE ORTAĞINDAN NASIL ARANACAĞI

Şirketlerden tahsil edilemeyen vergi borçları dolayısıyla kanuni temsilcilerin sorumlu tutulup haklarında takibat yapılabilmesi için kamu alacağının şirketlerin varlığından tamamen veya kısmen alınamadığının kesin olarak tespiti gerektiği.

İstemin Özeti: (…) Giyim Sanayi Ticaret Limited Şirketinin 1997 yılına ilişkin kurumlar vergisi, fon payı ve gecikme faizi borçlarının tahsili amacıyla şirket ortağı ve müdürü olan davacı adına ödeme emri düzenlenip, tebliğ edilmiştir. (…) Vergi Mahkemesi Kararıyla; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 58. maddesinde, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında, tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait davalara bakan vergi mahkemesi nezdinde dava açabileceğinin belirtildiği, davacının ortağı bulunduğu (…) Giyim Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin kesinleşmiş bir kısım vergi borçlarının bulunduğu, ancak davacının 23.03.2000 tarihinde şirketteki hisselerini devrederek şirketten ayrıldığını ileri sürdüğü, dosya içeriğinden davacının şirketteki hisselerini belirtilen tarihte devrettiğinin anlaşıldığı, diğer yandan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 10. maddesi uyarınca, amme alacağının öncelikle şirketten daha sonra kanuni temsilciden tahsili yoluna gidilmesi gerekirken, doğrudan davacı adına ödeme emri düzenlenmesinin hukuka uygun bulunmadığı gerekçesiyle ödeme emrinin iptaline karar vermiştir. Davalı İdare, davacının hisselerini 23.03.2000 tarihinde devrettiğini, vergi borçlarının ilişkin olduğu dönemde davacının sorumluluğunun devam ettiğini ileri sürmekte, kararın bozulmasını istemektedir.

Karar: (…) Giyim Sanayi Ticaret Limited Şirketinin 1997 yılına ilişkin kurumlar vergisi, fon payı ve gecikme faizi borçlarının tahsili amacıyla şirket ortağı ve müdürü olan davacı adına 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un mükerrer 35 ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 10. maddeleri uyarınca ödeme emri düzenlenip, tebliğ edilmiş, Vergi Mahkemesi’nce, amme alacağının öncelikle şirketten ve kanuni temsilcilerden tahsiline çalışılması gerektiği gerekçesiyle ödeme emri iptal edilmiştir.

Dava dilekçesine eklenen (…) 10. Noterliğinde düzenlenen 11.08.1995 tarihli sirküler örneğinden, 28.07.1995 tarihinde tasdik olunan şirket ana sözleşmesi uyarınca ilk on yıl için davacının ve C.K.’nın şirket müdürü sıfatıyla münferiden şirketi temsil edecekleri anlaşılmaktadır. Bu durumda şirketin kanuni temsilcisi sıfatını taşıyan davacı adına ödeme emri düzenlenmesinde kanuna aykırılık yoktur.

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 10. maddesine göre tüzel kişilerden tahsil edilemeyen vergi borçları dolayısıyla kanuni temsilcilerin sorumlu tutulup haklarında takibat yapılabilmesi için kamu alacağının tüzel kişilerin varlığından tamamen veya kısmen alınamadığının kesin olarak tespiti gereklidir.

Dosyanın incelenmesinden, şirketin vergi borçlarından dolayı haczedilen menkul malların 27.06.2002 tarihli satış tutanağı ile satışa çıkartıldığı ve bu satış işleminden dolayı kısmi tahsilat sağlandığı, ayrıca 17.09.1998 tarihli haciz bildirisi ile şirkete ait aracın haczedildiği anlaşılmaktadır. Davalı İdare bu tahsilatlara karşın şirketin, borcun tamamını karşılayacak herhangi bir hak ve alacağına rastlanılmadığını ileri sürmektedir. Ancak şirket temsilcileri hakkında amme alacağının tahsiline başlanılabilmesi için şirketten tahsil edilemeyen vergi borcunun ne kadar olduğunun açıkça tespit edilmiş olması gereklidir. Bu tespit yapılmaksızın amme alacağının bir kısmının tahsil edildiği, şirketin başka mal varlığına ve alacağına rastlanılmadığından söz edilerek davacı adına düzenlenen ödeme emrinde isabet görülmemiştir.

Bu nedenle, temyiz isteminin reddine oybirliğiyle karar verildi.

———————————————————————————————————————–

Danıştay 4. Daire

Tarih : 06.10.2005

Esas No   : 2005/864

Karar No : 2005/1692

VUK Md. 10

6183 S.K Mük. Md. 35

Benzer Konular:

1. LİMİTED ŞİRKETİN ÖDENMEYEN VERGİ BORCUNDAN DOLAYI ORTAĞIN TAKİBİ
2. ŞİRKET ORTAĞI HİSSESİNİN TAMAMINI DEVİR EDERSE VERGİ BORCU SONA ERER Mİ?
3. ltd ve aş vergi boçları
4. AMME ALACAĞININ ÖDENMESİNDEN KANUNİ TEMSİLCİNİN SORUMLU TUTULMASI
5. LİMİTED ŞİRKET ORTAKLARINDA İHTİYATİ HACİZ UYGULANMASI