MÜKELLEFİN VEFATI HALİNDE MÜKELLEFİYET

Miras yoluyla intikal eden ve şahsınızca devir alınan inşaat-müteahhitlik işletmesi ile ilgili olarak aynı işe, aralıksız devam edilmesi halinde ölüm tarihi itibariyle, ticari işletmeden sağlanan gelirin ticari kazancınıza dahil edilerek gelir vergisine tabi tutulması gerekmektedir.

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı

(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

Sayı : B.07.1.G.İ.B.4.06.16.01/08/GVK-37-26

Konu : Ölüm Halinde Mükellefiyet

…………………….

İlgi : ………….. tarihli dilekçeniz.

İlgi dilekçenizde; babanız ………………….’in inşaat-müteahhitlik faaliyetinden dolayı …………….. Vergi Dairesinde kayıtlı mükellef iken 07.09.2008 tarihinde vefat ettiğini, diğer varislerle yaptığınız görüşme sonucunda babanızın yarım kalan inşaatının tamamlanması için müteahhitlik faaliyetinin şahsınız tarafından devir alınarak tamamlanmasına karar verildiğini, şahsınızın hali hazırda market işletmeciliği faaliyetinden dolayı adı geçen vergi dairesinde mükellefiyet kaydının bulunduğunu belirterek, bu durumda mükellefiyet tesisinin nasıl ve hangi tarih itibariyle yapılacağı hususunda görüş talep etmektesiniz.

193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 37′nci maddesinde; “Her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazançtır.” hükmü yer almaktadır.

Aynı Kanunun Değer Artış Kazançları’nın açıklandığı Mükerrer 80′inci maddesinin 4 numaralı bendinde, ortaklık haklarının veya hisselerinin elden çıkarılmasından doğan kazançların değer artış kazancı olarak vergiye tabi tutulacağı belirtilmiş, 81′inci maddesinin birinci fıkrasının 1 numaralı bendinde ise, ferdi bir işletmenin sahibinin ölümü halinde, kanuni mirasçılar tarafından işletmenin faaliyetine devam olunması ve mirasçılar tarafından işletmeye dahil iktisadi kıymetlerin kayıtlı değerleriyle (bilanço esasına göre defter tutuluyorsa bilançonun aktif ve pasifiyle bütün halinde) aynen devir alınması halinde değer artış kazancının hesaplanmayacağı hükme bağlanmıştır.

Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 160′ıncı maddesinde işi bırakmanın bildirilmesine ilişkin konulara yer verilmiş, 164′üncü maddesinde ise ölümün işi bırakma hükmünde olduğu belirtilmiştir.

Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, ferdi bir işletmenin sahibinin ölümü halinde ölüm tarihi itibariyle ticari işletmenin faaliyetinin durduğu kabul edilmektedir. Dolayısıyla, ölüm nedeniyle faaliyeti durdurulan ticari işletmenin mirasçılarca kayıtlı değerleriyle aynen devir alınması ve işletmenin faaliyetine devam etmeleri durumunda, bu devir işleminde değer artış kazancı hesaplanmayacaktır.

Ancak, murisin ölümüyle mirasçılara intikal eden işletmenin faaliyetine mirasçılar tarafından devam edilmesi halinde, miras ortaklığının adi ortaklık olarak faaliyette bulunduğu kabul edilerek, mirasçılar için ölüm tarihi itibariyle ticari kazanç bakımından mükellefiyet tesis edilmesi gerekmektedir.

İşletmenin faaliyetine mirasçılardan bir veya birkaçı tarafından devam edilmesi halinde ise sadece faaliyette bulunan mirasçılar için ölüm tarihi itibariyle ticari kazanç bakımından mükellefiyet tesisinin yapılacağı tabiidir.

Bu itibarla, miras yoluyla intikal eden ve şahsınızca devir alınan inşaat-müteahhitlik işletmesi ile ilgili olarak aynı işe, aralıksız devam edilmesi halinde ölüm tarihi itibariyle, ticari işletmeden sağlanan gelirin ticari kazancınıza dahil edilerek gelir vergisine tabi tutulması gerekmektedir.

Diğer taraftan, miras hisselerini devreden diğer mirasçıların, ölüm tarihi ile miras hisselerini devrettikleri tarihler arasında inşaat-müteahhitlik faaliyetinde bulunmamaları halinde ticari kazanç mükellefiyetleri açılmayacaktır.

Ancak murisin faaliyetine devam etmeyen diğer mirasçıların kendilerine intikal eden ortaklık hisselerini şahsınıza devretmelerinden elde edecekleri kazancın Gelir Vergisi Kanununun Mükerrer 80′inci maddesi çerçevesinde değer artış kazancı olarak vergiye tabi tutulacağı tabiidir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Benzer Konular:

1. MÜKELLEFİN ÖLÜMÜ İLE İDARİ PARA CEZALARI MİRASÇIDAN İSTENEBİLİR Mİ?
2. YILLARA GÖRE MÜKELLEFİN VERGİ YÜKÜ
3. KOOPERATİF GAYRİMENKULU SATILIRSA VERGİYE TABİİ OLURMU?
4. GAYRİMENKULLERİN ELDEN ÇIKARILMASINDA VERGİSEL SORUMLULUKLAR
5. Pirim borcu Olan bağ-kur luların durumu