Anasayfa / DANIŞTAY HUKUK KARARLARI / KAYIT DIŞI HASILATTAN HAREKETLE KAYIT DIŞI KAZANCIN TESPİTİ

KAYIT DIŞI HASILATTAN HAREKETLE KAYIT DIŞI KAZANCIN TESPİTİ

Kayıt dışı hasılatın tamamı kazanç olarak kabul edildiğinde ortaya çıkan karlılık oranının ticari icaplara uygun görülmemesi durumunda, mahkemece sektördeki kârlılık oranının araştırılarak tespit edilecek oranın kayıt dışı hasılata uygulanması suretiyle kayıt dışı kazancın tespiti gerekir.

İstemin Özeti: Davacının 2002 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu kayıt dışı satış hasılatı bulunduğu iddiasıyla re’sen kurumlar vergisi salınıp, fon payı hesaplanmış, vergi ziyaı cezası kesilmiştir. Vergi Mahkemesi kararıyla; davacının kayıtlı satışları ile kredi kartından çekilen miktarlar arasında fark tespit edildiği, bu farktan kendisi ile eşinin yaptığı kredi kartı çekişlerinin indirildiği, kalan miktardan katma değer vergisinin indirilmesi sonucu kayıt dışı satış hasılatına ulaşıldığı, davacı tarafından akrabalarının kredi kartları kullanılarak kısa vadeli nakit ihtiyaçlarının karşılandığı ileri sürülmekte ise de, bu uygulamanın yasal açıdan mümkün olmadığı, aksi takdirde hangi işlemin mal satışı için, hangisinin kredi temin için olduğunun anlaşılmasının mümkün olmadığı, POS makinelerinin kullanımına ilişkin yapılan sözleşmelerde bu makinelerin hizmet veya mal satışı için kullanımına olanak verdiği, dolayısıyla yapılan tarihyatın kanuna uygun olduğu gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Davacı, kredi kartı kullanımının mal satışına ilişkin olmadığını ve yapılan tarhiyatta satılan malın maliyetinin dikkate alınmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.

Kararın Özeti: Uyuşmazlık, davacının POS cihazı ile kredi kartı kabul ederek yaptığı satışlar toplamı ile düzenlediği fatura ve ödeme kaydedici cihaz fişleri toplamı arasındaki farkın kayıt dışı hasılat ve kazanç olduğu kabul edilerek yapılan tarhiyata ilişkindir.

Vergi Usul Kanunu’nun 134. maddesinde, vergi incelemesinden maksat, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olarak belirtilmiştir. Aynı Kanun’un 30. maddesinde düzenlenen re’sen vergi tarhı ile ulaşılmak istenilen amaç, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunun gerçek veya gerçeğe en yakın haliyle saptanmasıdır. Bu yolla vergi kayıp ve kaçağının önlenmesi ile vergide adaletin sağlanması amaçlanmıştır. Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 13. maddesinde kurumlar vergisinin “safi kurum kazancı” üzerinden hesaplanacağı öngörülmüştür. Safi kazancın tespitinde ise Gelir Vergisi Kanunu’nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. Olayda, davacının ihtilaflı yıl işlemlerinin incelenmesi sonucu, kayıtlı hasılat ile POS cihazı kullanılarak elde edilen hasılat arasında bulunan farktan, davacının kendi ve eşine ait kredi kartları ile yapılan çekişler ve katma değer vergisi indirilerek 19.239.609.306 TL fark bulunmuştur. İnceleme elemanınca bu farkın içinde maliyet de olabileceği dikkate alınmadan tamamı kazanç kabul edilmek suretiyle tarhiyat önerilmiştir.

Davacının kayıtlı mal maliyetinin 1.900.000.000 TL olduğu açıktır. Kayıtlı hasılata inceleme elemanınca bulunan kayıt dışı hasılatın eklenmesi sonucu 25.336.009.337 TL hasılata ulaşılmaktadır. Bu hasılat dikkate alındığında davacının karlılık oranı % 1200’leri geçmekte olup, bu oranın ticari icaplara uygun olmadığı görülmektedir. Vergi Usul Kanunu’nun 3. maddesine göre, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfeti bunu iddia eden tarafa aittir. İnceleme elemanınca, davacının faaliyet gösterdiği sektördeki karlılık oranının bu oranda olduğu yolunda bir iddia veya saptama mevcut değildir.

Bu durumda, kayıt dışı hasılatın tamamı kazanç olarak kabul edildiğinde ortaya çıkan karlılık oranı ticari icaplara uygun görülmediğinden, mahkemece sektördeki karlılık oranının araştırılarak tespit edilecek oranın kayıt dışı hasılata uygulanması suretiyle kayıt dışı kazancın tespiti gerekirken, bu husus araştırılmadan bulunan farkın tamamı matrah farkı kabul edilerek bu miktar üzerinden yapılan tarhiyata karşı açılan davanın reddi yolunda verilen kararda isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, vergi mahkemesi kararının bozulmasına oy çokluğuyla karar verildi (*).

(*) KARŞI OY: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmediğinden temyiz isteminin reddi gerekeceği görüşüyle karara karşıyız.

————————————————————————————————————————————–

Danıştay 4. Dairesi

Tarih : 28.04.2005

Esas No : 2005/763

Karar No : 2005/2513

VUK Md. 3, 30, 134

Ayrıca Bakınız...

GAYRİMENKUL RAYİÇ DEĞERİ İLE EMSAL KİRA BEDELİ HESABI YAPILMASI

Ticaret mahkemesince tespit ve takdir edilen gayrimenkul rayiç değerinin, Gelir Vergisi Kanunu’nun 73. maddesinde düzenlenen …

Kanber Kılınç (a) Mesaj Yaz!



Lütfen, Bilgilerinizi Eksiksiz Yazınız! Gönder

Mesajınız Başarılı Olarak Gönderildi!