FAZLA ÇALIŞMA SÜRESİ NEDİR?

GENEL : 4857 Sayılı İş Kanununu, 1475 Sayılı İş Kanunundan farklı olarak, fazla çalışmalar yanında ”fazla sürelerle çalışma” adı altında yeni bir müessese getirmiştir. Ayrıca 4857 Sayılı İş.K m. 41’de ifade edildiği şekilde iki müesseseyi “fazla saatlerle çalışma “ adı altında birleştirmiştir. O halde, fazla saatlerle çalışma kavramı, hem fazla çalışmayı hem de fazla sürelerle çalışmayı kapsayan bir çatı kavramdır diyebiliriz.

Fazla Çalışma Kavramı

Fazla çalışma kavramı, Kanunun çalışma süreleri konusunda belirlediği sınırı aşan çalışmayı ifade eder.3 4857 sayılı İş.K m. 63/I ‘de bu sınır haftalık 45 saat olarak belirlenmiştir. Görüldüğü gibi 1475 Sayılı İş.K ’da fazla çalışma, günlük çalışma süresinin dışında yapılan çalışma olarak tanımlanmışken (1475 sayılı İş.K m.35/I) , 4857 Sayılı İş.K ‘da bu ölçüt değiştirilmiş ve haftalık çalışma süresinin (45 saat) aşılması fazla çalışma olarak kabul edilmiştir (FÇY m. 3/a).4 Kanunun gerekçesinde de “..getirilen düzenleme ile fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışmanın belirlenmesinde, artık günlük çalışma süresi yerine haftalık çalışma süresinin esas alınması kabul edilmiştir. Haftalık en çok 45 saati aşan çalışmalar fazla çalışmadır.” İfadeleri yer almaktadır. Bu durum, haftalık çalışma süresinin haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek uygulanması zorunluluğunun kaldırılmasına paralel, esnek çalışmayı kabul eden yeni sistemin mantıki bir sonucudur.

Başka bir deyişle 4857 sayılı İş.K ‘ya göre bir çalışmanın fazla çalışma olarak kabul edilmesi için, günlük çalışma süresinin aşılmış olmasının bir önemi kalmamıştır. Örneğin, Cumartesi çalışılmayan bir işyerinde günlük 9 saatlik çalışma süresi belirlenmesine karşın, bir işçi, örneğin iki gün 11 saat çalıştırılıp, takip eden iki günde 7 saat ve diğer gün de 9 saat çalıştırıldığında, iki gün işyerindeki normal çalışma süresinin üzerinde ikişer saat fazladan çalışmasına rağmen, işçinin bu çalışmaları fazla çalışma niteliği taşımayacaktır. Çünkü bu durumda Kanunun belirlediği haftalık 45 saati aşan bir çalışma mevcut değildir.

Bununla birlikte işçiye günlük çalışma süresini aşan bir çalışma yaptırılabilmesi için işçinin rızasının alınması gerekmektedir. Böyle bir durumda, fazla saatlerle çalışma yaptırılmasının bir koşulu olarak değil (m. 41/V), tarafların anlaştıkları çalışma biçiminden farklı bir çalışma düzeninin uygulanması nedeniyle işçinin rızası alınmalıdır.

İş.K m. 41 ile getirilen ve haftalık çalışma saatlerini çalışılan günlere eşit bölme ilkesini fiilen ortadan kaldıran düzenleme, işçilerin sosyal ve aile yaşantılarını, çalışma saatlerinin belirsizliği ve günde 11 saate kadar çalıştırılmaları nedeniyle ortadan kaldıracaktır. Günde 11 saatlik bir çalışma temposu, yüzyılın başında yasaklanan bir çalışma biçimidir ve Anayasa’nın 50. maddesiyle güvence altına alınan “dinlenmek çalışanların hakkıdır” ilkesine de aykırıdır.

Denkleştirme uygulanan işyerlerinde (m. 41/I) fazla saatlerle çalışma yapılıp yapılmadığı, denkleştirme döneminde çalışılan toplam sürenin çalışılan hafta sayısına bölünmesi suretiyle hesaplanacaktır. Haftalık ortalama çalışma süresinin 45 saati aşması durumunda, ortalamayı aşan çalışmalar fazla çalışma sayılacaktır.

Fazla çalışmadan söz edebilmek için haftalık çalışma süresinin aşılması gerekmekle birlikte, Kanunun günlük çalışma süresine getirdiği 11 saatlik sınırın aşılması durumunda bu sınırı aşan kısmın nasıl değerlendirilmesi gerektiği hususu üzerinde durulmalıdır. Kanunda bu sınırın aşılmasının nasıl bir sonuç doğuracağına ilişkin herhangi bir hüküm öngörülmemiştir. İş Kanununa İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliğinin 4. maddesine, bu konuya açıklık getirilmiş ve her ne şekilde olursa olsun bu sınırın aşılamayacağı belirtildikten sonra, işçinin bu sınırı aşan sürelerle çalıştırılması durumunda bu çalışmalar hakkında 4857 sayılı İş.K ‘nın 41, 42 ve 43 ‘üncü maddelerinin uygulanacağı hükmüne yer verilmiştir. Böyle bir esasın Kanun yerine yönetmelikle düzenlenmesi öğretide eleştirilmektedir.Kanuna aykırı çalışmanın hukuki bakımdan bir yaptırımı olması gerekmektedir. Bu, öğretide de ifade edildiği gibi, iş ilişkisinin niteliği ve işçinin korunması ilkesinin bir gereğidir. Bu durumda, günlük üst sınırı aşacak şekilde çalıştırılan işçiye, yaptığı çalışmanın karşılığı olarak fazla çalışma ücreti ödenmelidir.

Yargıtay da bir kararında haftalık normal 45 saatlik çalışmayı aşan sürelerin fazla çalışma kabul edileceğini vurguladıktan sonra, ayrıca 4857 sayılı kanun döneminde yapılan fazla çalışmaların haftalık 45 saati aşmasa dahi günlük 11 saati aşması halinde bu sürelerin fazla mesai olarak değerlendirileceğini belirtmiştir. Buna göre öncelikle, davalı işyerinden hafta içi normal mesai saatlerinin kaçta başlayıp kaçta bittiği, hafta tatilinin ve normal çalışma günlerinin kaç gün olduğu saptanmalı, nöbet çizelgeleri yıl ve ayları denetlemeye elverişli şekilde belirtilerek getirtilip dosya içine konulmalıdır.

Öğretide de ifade edildiği üzere bu yorum, fazla saatlerle çalışmanın belirlenmesi bakımından haftalık çalışma ölçütünün dışında yeni bir ölçütün esas alınması anlamına gelmemekte, kanuna aykırı çalışmaya İş Hukukunun işçiyi koruyucu karakterine uygun bir sonuç bağlanmasını ifade etmektedir.

Fazla saatlerle yapılan çalışmalar her zaman tam bir saat veya katları şeklinde olmamaktadır. Fazla Çalışma Yönetmeliğinde, 1475 sayılı İş.K döneminde olduğu gibi, fazla saatlerle çalışma bakımından, fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma süresinin hesabında yarım saatten az olan sürelerin yarım saat, yarım saati aşan sürelerin ise 1 saat sayılacağı belirtilmiştir (FÇY m.5/II).

Fazla Sürelerle Çalışma Kavramı

Bireysel İş sözleşmeleri veya TİS ile işçinin haftalık normal çalışma süresi İş Kanununda belirlenen azami çalışma süresi olan 45 saatin altında bir süre olarak belirlenebilir. İşçinin sözleşmeyle belirlenmiş haftalık sürenin üstünde ve fakat kanunda öngörülen 45 saatlik süreyi aşmayacak şekilde yaptığı çalışmaya fazla sürelerle çalışma denir (İş.K m. 41/III, FÇY m. 3/b).

Görüldüğü gibi Kanun fazla çalışmada olduğu gibi fazla sürelerle çalışmada da haftalık çalışma süresi ölçütünü esas almıştır. Yani salt işçinin sözleşmedeki günlük çalışma süresinin aşılması fazla sürelerle çalışmanın mevcudiyeti için yeterli değildir, sözleşmede belirlenen haftalık çalışma süresinin de aşılması gerekmektedir. Örneğin, haftada 5 gün, günde 8 saat çalışma yapması kararlaştırılan bir işçinin çalıştığı günlerden birinde 10 saat çalışması onun fazla sürelerle çalışma yaptığı anlamına gelmemekte, işçinin diğer 4 gündeki çalışmalarının da hesaba katılarak haftalık ortalamanın 40 saati aşması gerekmektedir.

Fazla sürelerle çalışmanın denkleştirme uygulanan hallerde de gündeme gelmesi mümkündür. Bu noktada hesaplama yapılırken(denkleştirmede), işçinin ortalama normal haftalık çalışma süresi olarak sözleşmede belirlenen süre baz alınır. Yapılan çalışma bu ortalama sürenin üzerindeyse ve 45 saati aşmıyorsa, işçi o kadar miktar fazla sürelerle çalışmış demektir ( İş.K m. 41/III). Belirtmek gerekir ki, fazla sürelerle çalışmanın belirlenmesinde esas alınan 45 saatlik sınırın aşılmaması ölçütü, bu süreyi aşan çalışmaların fazla çalışma olarak kabul edilmesinin bir sonucudur.

Fazla sürelerle çalışmanın da (aynı fazla çalışmada olduğu gibi) tarafların anlaşmasıyla (normal nedenlerle) veya zorunlu nedenlerle yahut olağanüstü hallerde Bakanlar Kurulu kararıyla gündeme gelmesi mümkündür.

Yapılan fazla çalışmanın niteliğinde bir değişiklik olmamasına rağmen, ücrette farklılaşma yapılarak, adeta sözleşmelerle belirlenecek haftalık çalışma süresinin, 45 saatin altında olmaması dayatılmaktadır. Bu dayatma, sözleşme yapma özgürlüğü açısından Anayasa’nın 48 ve 53. maddelerine aykırılık oluşturduğu gibi, serbest toplu pazarlık sistemine de dolaylı bir müdahale anlamına gelmektedir.

Sonuç olarak, 4857 sayılı İş kanunu daha önce bilinen “fazla çalışma” kavramının yanına “fazla sürelerle çalışma” kavramını eklemiş ve her ikisine de farklı hüküm ve sonuçlar bağlamıştır. Daha sonra ayrıntılı değinileceği üzere fazla çalışma ile fazla sürelerle çalışma halinde işçiye ödenecek ücret (veya kullandırılacak serbest zaman) farklılık arz etmektedir. 1475 sayılı Kanun döneminde bu konunun tartışmalı olması ve Yargıtayın da verdiği farklı kararlar göz önüne alındığında fazla sürelerle çalışma kavramının kanunda yer almasının isabetli olduğu kanaatindeyiz.

Fazla Sürelerle Çalışmanın Sınırı

Fazla çalışma konusunda getirilen yıllık 270 saatlik sınırlama24, fazla sürelerle çalışma konusunda mevcut değildir. 4857 sayılı İş.K m. 41/VIII ve FÇY m. 5/I ‘de öngörülen sınırlamanın fazla çalışmalara özgü olduğu, hükümlerin açık ifadelerinin bir sonucudur. Bununla birlikte, taraflar eğer fazla sürelerle çalışmaların da fazla çalışmaların hüküm ve sonuçlarına tabi olacağını kararlaştırırlarsa, fazla sürelerle çalışma da 270 saatlik sınırlamaya tabi olabilir. Kanunda bir düzenleme bulunmamakla birlikte fazla sürelerle çalışmanın azami süresi, fazla sürelerle çalışma olgusunun özünde mevcuttur. Bu da, 45 saatin altında belirlenen haftalık çalışma süresiyle 45 saat arasındaki süredir.

Benzer Konular:

  1. KISA ÇALIŞMA VE KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ HAKKINDA YÖNETMELİK
  2. PART-TİME (KISMİ ÇALIŞMA) HİZMET SÖZLEŞMESİNE GÖRE ÇALIŞANLARIN DURUMU
  3. KISA ÇALIŞMA ÖDENEGİ NASIL ALINIR?
  4. KASIM 2008 BS BA BİLDİRİM SÜRESİ 09 OCAK 2009′A UZADI
  5. Aylık Bs Ba Formlarının verilme süresi 5 gün uzadı
line
footer

Adres: Kızılay Atatürk Bulvarı No:64/25 Çankaya/ANKARA | Telefon:(312) 419 80 08 | Mail: [email protected] | web Tasarım: kızılayWeb | © 2012 Tüm Hakları Saklıdır.