Ba Bs formu bildirimi verme yükümlülüğü, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflere özel bir uygulamadır.Bilindigi üzere son düzenleme ile bildirim hadleri Ocak 2010 döneminden geçerli olmak üzere 5.000 TL olarak yeniden belirlenmiştir. Bu son düzenlemeye göre aylık dönemler halinde bir mükelleften yapılan KDV hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve hizmet alışları ile aynı tutardaki mal ve hizmet satışları bildirim kapsamındadır.Aylık dönemler halinde form verme uygulaması başladıktan sonra daha önce de var olan bir sorun daha da belirgin hale gelmiştir. Çeşitli nedenlerle alıcıya geç intikal eden faturalar Ba formuna geç yansıtıldığı zaman mükellef caza riski ile karşı karşıya kalabilmektedir.
Teknik Olarak BS formunun zamanında ve doğru olarak beyan edilmesinde hiç bir sıkıntı ve sorun görünmemektedir.Esas sorun BA formuna yansıtılması gereken fatura veya fatura yerine geçen belgelerin çeşitli nedenlerle alıcıya geç intikal etmesi durumunda alıcının, satıcı ile tutarlı bildirim formu verebilmesinin nasıl sağlanacağıdır.Bilindigi üzere Bu hususta Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından devamlı çapraz kontroller yapıldığından dolayi Formlarda çapraz olarak beyan edilen alış ve satışlara ilişkin bilgilerin uyumsuz olması, sorun yaratmakta, mükelleflerin ilgili dönem hesapları vergi incelemesine tabi tutulabilmekte ayrıca ceza kesilmektedir.Bilindiği üzere VUK’un mükerrer 355. maddesinde birinci sınıf tüccarlar, dolayısıyla bilanço esasına göre defter tutan mükellefler için öngörülen özel usulsüzlük cezası tutarı 2010 yılı için 1.000 TL’dir. Ayrıca Kanuni sürenin sonundan itibaren 10 günlük süre içinde düzeltme amacıyla form verilmesi durumunda VUK’un mükerrer 355. maddesi uyarınca ceza kesilmeyecektir. Takip eden 15 günlük süre içinde düzeltme amacıyla bildirim formu verilmesi durumunda ise öngörülen usulsüzlük cezası 1/2 oranında uygulanacaktır.Formlardaki tutarsızlık sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleme ya da kullanmadan kaynaklanabileceği gibi, gerçek bir işleme dayanmakla beraber hasılat olarak kayıtlara alınmayan bir faturadan da kaynaklanabilmektedir. Bu gibi hususlar belirli bir kastın varlığı ile doğmaktadır.
Öte Yandan Katma Değer Vergisi Kanunu’nda alıcıya geç intikal eden faturanın, takvim yılı aşılmamak kaydıyla, düzenlenme tarihinden sonraki bir dönemde yasal defterlere kaydedilmesinin ve faturada yazan KDV’nin defterlere kaydedilen dönemde indirim konusu yapılmasına engel bir düzenleme bulunmamaktadır.KDV Kanunu açısından durum böyle olmakla beraber Ba Bs formlarına ilişkin yukarıda sözünü ettiğimiz açıklamadan anlaşılacağı üzere, alış faturasının ait olduğu dönem yerine takip eden dönemlerden biri için verilecek Ba formuna yansıtılmasına imkân bulunmamaktadır.
Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı gibi BA formu elden olmayan sebeplerden dolayi teknik olarak bazı zamanlarda doğru beyan edilmesi mümkün olmayacaktır.Muhtemelen Bu sefer mükellefe kesilen cezalar yargıya havale edilerek yargı işlevi de tıkanabilir.Tüm bu sorunlara çözüm bulmak için BA Formunun eksik düzenlemesi ile ilgili şekillerden kaynaklanan cezalarının gözden geçirilmesi bir ihtiyaç olduğu kadar, popülist pazarlıklara da konu edilmesi sakıncalı bir durumdur.