I- GİRİŞ
Yaşanan ekonomik kriz daha önceki krizlerde olduğu gibi ilk etkilerinin, üretimini durduran işverenlerde ve ücretsiz izne çıkarılan işçilerde göstermiştir. Yasal bir düzenlemesi olmayan ancak bir vakıa olarak karşımıza çıkan ücretsiz izin uygulaması ve sonuçları makalemizin konusudur.
II- ÜCRETSİZ İZİN UYGULAMASININ İŞ HUKUKU’NDAKİ YERİ
İş Yasalarında ücretsiz izin düzenlemesi mevcut değildir. 1475 sayılı İş Kanunu’nda ücretsiz izine ilişkin normatif bir düzenleme (ücretli izne çıkan işçiye yol süresi karşılamak üzere ücretsiz izin verileceği hükmü dışında) hiç bulunmaktaydı. Ücretsiz izin kavramı yasa normu olarak 10.6.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4857 sayılı İş Kanunu’nun 65. maddesi ile ve ekonomik kriz gerekçesiyle ücretsiz izne çıkarma şeklinde karşımıza çıkmıştır(1). Burada da herhangi bir tanım veya düzenleme yapılmamakta “kısa çalışma ödeneği” almanın şartları belirtilmektedir.
Bu kavram esas olarak Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiştir Buna göre tarafların karşılıklı anlaşmaları ve Toplu İş Sözleşmeleri ile ücretsiz izin düzenlemesi getirilmesi mümkündür. Ancak buradaki amaç işçinin veya işyerinin zorunlu nedenlerden dolayı yapılan bir uygulama olup bunun belirli bir zaman sınırlaması ile yapılması mümkündür(2).
Ücretli izin; işçiye ücretini almaya devam etmesi olanağı veren yıllık izin olarak tanımlanırken(3); ücretsiz izin bu kavramın karşıtı olarak gösterilmekte, işçilere ücretlerini almaya devam olanağını vermeyen izin olarak açıklanmaktadır(4).
Ücretsiz izni işçinin/tarafların rızası ile makul bir nedene dayanarak ve belli bir süre için verilen ve hizmet akdinin askıda olduğu izin olarak tanımlamak mümkündür.
Bu tanımdan yola çıkarak ücretsiz iznin unsurlarını şu şekilde açıklamak mümkündür.
A- ANLAŞMA
Ücretsiz izne işçinin rıza göstermesi zorunludur. İşçi rızasını açık olarak gösterebileceği gibi(5); ücretsiz izni zımnen de kabul edebilir(6). İşçinin rızası olmadan ücretsiz izinden bahsedilemez.
İşçinin rızası olmadan tek taraflı olarak ücretsiz izin uygulaması hizmet akdinin feshi olarak değerlendirilmektedir(7).
Ücretsiz izne rıza gösteren işçi ikinci bir ücretsiz izne de rıza göstermiş olarak değerlendirilemez. Ücretsiz izin süresinin uzatılması da hizmet akdinin işçi tarafından haklı nedenle fesih şartlarını doğurur(8).
Ücretsiz izne rıza göstermeyen işçinin iş şartının ağırlaştırılması da hizmet akdinin işçi tarafından haklı nedenle feshine cevaz verir(9).
B- MAKUL NEDEN ZORUNLULUĞU
Ücretsiz iznin bir diğer şartı da makul neden zorunluluğudur(10). Uygulamada ekonomik kriz, işletmenin ekonomik sıkıntısı, (belediyeler için) personel giderinin (yasal hadde oranla) fazlalığı makul neden olarak kabul edilmektedir(11).
C- MAKUL SÜRE
Ücretsiz izin belirli bir zaman sınırlaması ile yapılabilir. Belirsiz süreli veya çok uzun süreli ücretsiz izin amacı dışına çıkar ve bu durum kamu düzeni ile bağdaşmaz(12). İşçinin uzun süre ücretsiz izne çıkarılması işten çıkarma olarak değerlendirilmektedir(13).
Uygulamada beş-altı ay ücretsiz izinde azami süre olarak değerlendirilmektedir(14).
III- ÜCRETSİZ İZİN UYGULAMASININ SONUÇLARI
A- HİZMET AKDİNİN ASKIDA KALMASI
Ücretsiz izinde hizmet akdinin askıda kaldığı kabul edilmektedir(15). Hizmet akdinin askıda olması nedeni ile akit feshedilmiş sayılmamakta ve bu süre içerisinde hak ve yükümlülükler de askıda kalmaktadır. Öyle ki askı süresi içinde işçinin işyerine gidip gelmesi dahi ücret hakkını doğurmamaktadır(16).
B- ÜCRET
Kural olarak ücret bir iş karşılığıdır. Bunun istisnaları Kanun’da gösterilmiştir. İşverenin verdiği ücretsiz izinler çalışılan veya çalışılmış gibi sayılan sürelerden değildir. Bu nedenle hizmet akdinde veya TİS’de aksini bir hüküm bulunmayan veya işverenin kötü niyetinin olmadığı hallerde ücretsiz izin süreleri için işçi ücrete hak kazanamaz(17). Yine bu süre için ikramiye, ilave tediye gibi ücret unsurları da talep edilemez(18).
C- FESİH TARİHİ
Ücretsiz izin nedeni ile fesih tarihi işçinin rızasının olması veya olmaması haline göre iki farklı şekilde belirlenmektedir.
İşçinin rızasının olmadığı hallerde; İşçinin rızasının olmadığı hallerde fesih tarihi işverenin tek taraflı ücretsiz izin uygulama tarihidir(19). Bu halde akit feshedilmiş kabul edilmektedir(20).
İşçinin rızasının olduğu hallerde; İşçinin rızası ile ücretsiz izinde hizmet akdi askıda kaldığı için ücretsiz izin sonunda işçinin işe başlatılmaması(21) veya şartların ağırlaştırılması halinde(22) fesih tarihi işçinin rızası olan ücretsiz izin tarihi sonudur.
D- KIDEM TAZMİNATI
Ücretsiz izin sonunda işe başlatılmama veya şartların ağırlaştırılması halinde her ne kadar fesih tarihi izin sonu olsa da, ücretsiz izin süresi kıdem tazminatına esas süreye dahil edilemez(23).
Kıdem tazminatı için faiz başlangıç tarihi ise işçinin rızasının olmadığı hallerde izin başlangıç tarihi, işçinin rızası ile uygulanan ücretsiz izinde ise izin dönüşü işe başlatılmama tarihidir(24).
E- İHBAR TAZMİNATI
İçtihatta makul bir nedenle ücretsiz izne çıkarma işlemine işçi rıza göstermediği hallerde, ihbar tazminatı hakkı kazanmadığı(25); izne ayrılan ancak ücretsiz izin sonunda işe başlatılmayan işçinin de ihbar tazminatı hakkının doğmadığı(26) ve çalışma şartlarının ağırlaştırılması durumunda dahi ihbar tazminatı isteğinin reddi gerektiği(27) kararlarına varıldığı görülmektedir.
Ancak İş Yasası’nın 17. maddesi “Belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi” gerektiği, ancak bu bildirimden Kanun’da öngörülen süreler sonunda iş akdinin feshedilmiş sayılacağı ve bildirim şartına uymayan tarafın Yasa’da belirtilen süre ücreti kadar tazminat vermek zorunda olduğu düzenlemesi yapılmıştır. Bu nedenle ücretsiz izin uygulamasına gidileceğinin, ancak bu sürelerin daha önce işçiye bildirilmesi halinde “ihbar tazminatı hakkının doğmayacağı”, aksi takdirde ihbar tazminatı hakkının doğacağı görüşümüzdür.
F- % 50 ÜCRET UYGULAMASI
Uygulamada işçi ile işverenin % 50 ücret (veya ücretin taraflarca belirlenen bir oranı) karşılığı işe ara verdikleri görülmektedir. Bu dönemde işçiler çalışmadıkları halde ücretlerinin belli bir oranını almaya devam etmektedirler. Bu halde işçinin ücret hakkının anlaşılan oranda doğduğu tartışmazdır. Ancak fiilen çalışılmayan bu dönem için sigorta bildirimi yapılıp yapılmayacağı hususunda bir netlik bulunmamaktadır. İçtihatta bu sorun -işçinin fiilen çalışmasa da iş gücünü işverenin hizmetine sunduğu ve işverenin vereceği emir ve istekler doğrultusunda belirli bir zaman için işyerinde çalışmaya amade olduğu, bunun karşılığında işverenin ücret ödeme yükümlülüğünde bulunduğu değerlendirmesi yapılarak- işçinin sigorta bildiriminin yapılacağı kararı verilerek netleştirilmiştir(28).
G- SENDİKACILIK
İçtihatta profesyonel sendikacı olarak seçilen işçilerin bu görevi yaptıkları süre içerisinde ücretsiz izinli sayılmayacakları, hizmet akdinin askıda kalmadığı, seçim ile hizmet akdinin sona erdiği kararına varıldığı görülmektedir(29).
H- ASKERLİK
Askerlik halinde de işçi ücretsiz izinli sayılmamakta askerlik ile hizmet akdi sona ermektedir(30).
IV- SONUÇ
Ücretsiz izin yasal olarak düzenlemiş bir uygulama olmasa da ekonomik şartlar bir vaka olarak tarafların karşısına çıkmaktadır. Ücretsiz izin ancak işçinin rızası ile makul bir nedene dayanarak ve makul bir süre için söz konusu olabilir. İşçinin rızasının olmadığı hallerde akit feshedilmiş sayılmakta, makul bir neden dayanmayan ve amacı dışında bir süreye yayılan ücretsiz izinde işçiye hizmet akdini haklı nedenle feshetme hakkını vermektedir.
Ücretsiz izinde hizmet akdi sona ermemekte ancak askıda kalmaktadır. Bu nedenle işçinin bu sürede ücret, ikramiye ilave tediye talebi haklı görülmemekte, bu süre kıdem tazminatına esas süreye dahil edilmemektedir.
Ücretsiz izin, İş Yasası’nın 17. maddesinde belirlenen süreden önce işçiye bildirilirse ihbar tazminatı da doğmamaktadır. Bu süre ihlal edilerek ücretsiz izin iradesi açıklanırsa ihbar tazminatı hakkının doğacağı görüşümüzdür.
——————————————————————————————
(1) Yrg. 10. HD.’nin, 14.04.2005 tarih ve E.2004/11825, K.2005/4071 sayılı Kararı.
(2) Yrg. 9. HD.’nin, 05.04.2007 tarih ve E. 2007/1324, K. 2007/9484 sayılı Kararı.
(3) Ulusal/Uluslararası Çalışma-Sosyal Güvenlik-Hukuk-Ekonomi Sözlüğü, Cilt: II, Ankara: SSK Gn.Md. Yayın No: 538, s.1298
(4) Ulusal/Uluslararası Çalışma-Sosyal Güvenlik-Hukuk-Ekonomi Sözlüğü, Cilt: II, Ankara: SSK Gn.Md. Yayın No: 538, s.1301
(5) Yrg. 9. HD.’nin, 27.04.1998, E.1998/5112, K.1998/7788 sayılı; Yrg. 9. HD.’nin, 27.04.1998 tarih ve E.1998/5112, K.1998/7788 sayılı Kararları.
(6) “İşçiler ücretsiz izin uygulamasına çıkarmak suretiyle yapılan işlem sonucu sürenin bitimde işçilere yeniden işbaşı yaptırıldığı anlaşılmaktadır. İşverenin ücretsiz izin uygulamasına işçilerin karşı çıktıkları hususunda dosyada bir delil mevcut değildir. Böyle olunca işçiler ile işveren arasında ücretsiz izne ayrılmaya karşı çıkmamışlardır. Dairemizin uygulamasına göre işverenin işçilerin açık ve zımmi rızaları dışında yaptığı ücretsiz izne çıkarma uygulaması akdin feshi niteliğindedir.”; Yrg. 9. HD.’nin, 10.10.2006 tarih ve E.2006/24775, K.2006/26831 sayılı Kararı.
(7) “İşverenin tek taraflı olarak ücretsiz izin uygulamasına gitmesi Dairemizce işverenin feshi olarak değerlendirilmektedir.”; Yrg. 9. HD.’nin, 07.05.2002 tarih ve E.2002/3282, K.2002/7216 sayılı Kararı.
(8) “İşveren tarafından işçinin muvafakatı olmadıkça ücretsiz izin verilemez. Davacı, davalı tarafından verilen ilk ücretsiz izne muvafakat etmiş ancak, döndüğünde öğrendiği ücretsiz izni kabul etmemiştir. İşveren, davacının rızası dışında davacıyı ücretsiz izne çıkararak iş şartlarını davacı aleyhine değiştirmiş ve bu sebeple hizmet akdi 12.06.2001 tarihinde 1475 sayılı Yasa’nın 16/II-e maddesi gereğince davacı tarafından feshedilmiştir. Bu tarihten sonraki işverenin feshi sonuca etkili değildir.”, Yrg. 9. HD.’nin, 19.06.2003 tarih ve E.2003/974, K.2003/11618 sayılı Kararı.
(9) “İşverenin ücretsiz izne çıkarma isteğine davacı karşı çıkmış bunun üzerine işveren davacının işe devam etmesini istemiş ancak ücretsiz izin teklifinden önceki teklif ettiği görevde çalışmasını talep etmiştir. Davacı iş şartlarında ki bu ağırlaşmayı kabul etmediğini bildirerek, işe gelmemiştir. Davacının bu fiili eyleminin 4857 sayılı Yasa’nın 24/II maddesi gereği işçinin haklı feshi olarak kabulü gerekir.”; Yrg. 9. HD.’nin, 18.01.2006 tarih ve E. 2005/17563, K. 2006/404 sayılı Kararı.
(10) “Ortada makul bir sebep olduğu için ücretsiz izne çıkarma işlemine değer vermek gerekir.”; Yrg. 9. HD.’nin, 06.12.2000 tarih ve E. 2000/13381, K.2000/18384 sayılı Kararı.
(11) “Ücretsiz izne çıkarma işlemi, ekonomik sıkıntı ve personel giderlerinin bütçenin %30′unu aşma nedenlerine dayandığından, geçerli bir nedendir.”; Yrg. 9. HD.’nin, 29.12.2003 tarih ve E.2003/22915, K. 2003/22947 sayılı Kararı.
(12) “Belirsiz süreli veya çok uzun süreli ücretsiz izin uygulamasının ücretsiz izin amacı ile bağdaştırılması mümkün değildir. Aksinin kabulü kamu düzeni ile bağdaşmaz.”; Yrg. 9. HD.’nin, 05.04.2007 tarih ve E. 2007/1324, K. 2007/9484 sayılı Kararı.
(13) “Bir başka anlatımla davacı işçinin açık bir iradesi olmadan, somut olayda olduğu gibi uzunca bir süre ücretsiz izne çıkarılması işe son verme anlamını taşır.”; Yrg. 9. HD.’nin, 27.04.1998 tarih ve E.1998/5112, K.1998/7788 sayılı Kararı.
(14) “İşyerinde ücretsiz izin uygulamasına bir süredir gidilmiş ve davacı işçi bu uygulamayı kabul etmiştir. Ancak son olarak Ağustos 2004 ayında yapılan uygulamada süresiz ücretsiz izin verilmiştir. Davacı işçi 5 ay kadar süre ile işe başlatılmayı beklemiştir. Bu suretle davacı işçi işverenin bu uygulamasını da kabul etmiş durumdadır. Ne var ki, davacı işçi uzun süre çağırılmayı beklemiş ve iş koşullarında meydana gelen bu esaslı değişiklik sebebiyle bu davayı açmak suretiyle iş sözleşmesini haklı olarak feshetmiştir.”; Yrg. 9. HD.’nin, 29.11.2005 tarih ve E.2005/30346, K.2005/37517 sayılı; Yrg. 9. HD.’nin, 30.09.1998 tarih ve E. 1998/11114, K. 1998/13801 sayılı, Yrg. 10. HD.’nin, 14.04.2005 tarih ve E.2004/11825, K.2005/4071 sayılı Kararları.
(15) “Ücretsiz izin süresinde hizmet akdi askıdadır”; Yrg. 9. HD.’nin, 30.09.1998 tarih ve E. 1998/11114, K. 1998/13801 sayılı Kararı.
(16) “Davacının, işverenin bu davranışını haksız bularak, askı süresi içinde kendiliğinden, işyerine gelip gitmiş olması da, kendisine, işverence fiilen çalıştırılmadığı bu süre için ücret ve ikramiye talep hakkı vermez. Davacı, işverenin askıya alma işlemini haksız gördüğü takdirde, askı süresi sonuna kadar beklemeden iş akdini feshedebilir ve yasal koşulları gerçekleştiği takdirde de kazandığı hakları isteyebilir.”; Yrg. 9. HD.’nin, 26.11.1993 tarih ve E.1993/15509, K.1993/17401 sayılı Kararı.
(17) Yrg. 9.HD.’nin, 14.03.1989 tarih ve E.1988/12107, K.1989/2405 sayılı; Yrg. 9. HD.’nin, 26.11.1993 tarih ve E.1993/15509, K.1993/17401 sayılı Kararları.
(18) Yrg. 9. HD.’nin, 23.06.1994 tarih ve E.1994/8384, K.1994/10060 sayılı Kararı.
(19) Yrg. 9. HD.’nin, 26.11.1993 tarih ve E.1993/15509, K.1993/17401 sayılı Kararı.
(20) Yrg. 9. HD.’nin, 07.05.2002 tarih ve E.2002/3282, K.2002/7216 sayılı Kararı.
(21) “Ücretsiz izin süresinde hizmet akdi askıda olup davacının hizmet akdi işe başlatılmayan tarihte sona ermiştir.”; Yrg. 9. HD.’nin, 30.09.1998 tarih ve E. 1998/11114, K. 1998/13801 sayılı Kararı.
(22) Yrg. 9. HD.’nin, 29.11.2005 tarih ve E.2005/30346, K.2005/37517 sayılı Kararı.
(23) Yrg. 9. HD.’nin, 29.11.2006 tarih ve E.2006/11695, K.2006/31394 sayılı; Yrg. 9. HD.’nin, 06.02.2007 tarih ve E.2007/2147, K.2007/2294 sayılı Kararları.
(24) “Ücretsiz izin süresinde hizmet akdi askıda olup davacının hizmet akdi işe başlatılmayan tarihte sona ermiştir. Bu nedenle kıdem tazminatı için faiz başlangıç tarihinin işe başlatılmama tarihi olması gerekir.”, Yrg. 9. HD.’nin, 30.09.1998 tarih ve E. 1998/11114, K. 1998/13801 sayılı Kararı.
(25) Yrg. 9. HD.’nin, 06.12.2000 tarih ve E.2000/13381, K.2000/18384 sayılı Kararı.
(26) Yrg. 9. HD.’nin, 29.11.2005 tarih ve E.2005/30346, K.2005/37517 sayılı Kararı.
(27) Yrg. 9. HD.’nin, 18.01.2006 tarih ve E. 2005/17563, K. 2006/404 sayılı Kararı.
(28) Yrg. 10. HD.’nin, 14.04.2005 tarih ve E.2004/11825, K.2005/4071 sayılı Kararı.
(29) Yrg. 9. HD.’nin, 05.04.2007 tarih ve E. 2007/1324, K. 2007/9484 sayılı Kararı.
(30) Yrg. 9. HD.’nin, 04.12.2006 tarih ve E.2006/23768, K.2006/31653 sayılı Kararı.
Benzer Konular:
Adres: Kızılay Atatürk Bulvarı No:64/25 Çankaya/ANKARA | Telefon:(312) 419 80 08 | Mail: [email protected] | web Tasarım: kızılayWeb | © 2012 Tüm Hakları Saklıdır.