Söz konusu vekâlet ücreti ödemesi yapan borçlunun Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde sayılan tevkifat yapmakla sorumlu kişilerden olmaması veya herhangi bir sebeple tevkifat yapılmadan icra dairesine ödemede bulunulması halinde, elde edilen serbest meslek kazancı avukat tarafından verilen yıllık beyannamede vergilendirilecektir.
T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı (Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
Sayı :B.07.1.GİB.4.34.16.01/ GVK 94
Konu: Avukatlara ödenecek vekalet ücretlerinin vergilendirilmesi hk.
…… İLGİ :Başkanlığımız Mükellef Hizmetleri ……. Değer Vergisi Grup Müdürlüğüne verilen
…/07/2008 tarihli dilekçeniz.
İlgide kayıtlı dilekçenizin incelenmesinde, … Vergi Dairesi Müdürlüğünün …. T.C. kimlik numaralı mükellefi olduğunuzu ve avukatlık işi ile iştigal ettiğinizi, gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olan borçlular tarafından alacaklı taraf avukatına ödenmek üzere borçlu tarafından vergi kesintisi yapılmaksızın icra dairelerine ödenen vekalet ücreti mukabilinde düzenlenmesi gereken serbest meslek makbuzunda tevkifat yapılıp yapılmayacağını, söz konusu tevkifatın yapılması durumunda borçlunun icra dairesine fazla ödeme yapmış olacağını belirterek bu durumda serbest meslek makbuzunun hangi tutar üzerinden düzenleneceğini, borçlulara ulaşılamaması nedeniyle borçlu adına düzenlenerek icra dairelerine bırakılan serbest meslek makbuzlarının borçlularca icra dairelerinden alınmaması durumunda muhtasar beyannamelerinde tevkifat tutarlarının gösterilmemesi halinde mahsup iade işlemlerinde sorun yaşanıp yaşanmayacağı hususlarını sorduğunuz anlaşılmış olup, söz konusu hususlarla ilgili Müdüriyetimiz görüşü ve anılan dilekçenizde sorulan Katma Değer Vergisi ile ilgili hususlar hakkında Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü’nden alınan../07/2008 tarihli… sayılı yazıda yer alan görüşe aşağıda yer verilmiştir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 65’inci maddesinde, “Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır. Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.” hükmü yer almıştır.
Avukatlık Kanununun 164 ile 166’ncı maddelerinde, avukatlık ücreti tanımlanmakta ve kaynakları itibariyle, sözleşmeye bağlı olarak iş sahibinden sağlanan vekalet ücreti ile dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenen vekalet ücreti olmak üzere iki ayrı vekalet ücretinden söz edilmektedir.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı Kanunla değişik 164’üncü maddesinin son fıkrasında, “… Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekâlet ücreti avukata aittir. Bu ücret, iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemez, haczedilemez.” denilmiştir.
Aynı Kanunun 168’inci maddesinin 3’üncü fıkrasında, “Avukatlık ücretinin
takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte
yürürlükte olan tarife esas alınır.”, 169’uncu maddesinde ise “Yargı mercilerince karşı tarafa
yükletilecek avukatlık ücreti, avukatlık ücret tarifesinde yazılı miktardan az ve üç katından
fazla olamaz, “denilmektedir.
Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı/alacaklı taraf avukatına ödenen vekalet ücreti;
a)Mahkeme veya icra veznesinin düzenlediği makbuz imzalanarak nakden,
b)Bizzat karşı/borçlu tarafın, mahkeme veya icra dairesinin tespit ettiği vekalet ücretini elden (nakden) veya banka havalesi ile ödemesi
c) Mahkeme veya icra dairesinin, yargılama giderleri ile birlikte davayı kazanan müvekkile herhangi bir şekilde ödeme yapması ve müvekkilin de karşı/borçlu taraftan alınan vekalet ücretini avukata ödemesi,
şekillerinde tahsil edilebilmektedir.
Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında, kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur oldukları hükme bağlanmıştır.
Buna göre, dava sonunda mahkeme ilamına göre veya icra takibi sonucu verilen kararla avukatlık tarifesine dayanılarak karşı tarafa yüklenilecek vekalet ücretinin Gelir Vergisi Kanununun 65 ve 66’ncı maddelerine göre serbest meslek erbabı olan avukatlara ödenmesi halinde, Gelir Vergisi Kanununun 94’üncü maddesi ve 2006/11449 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca sorumlularca % 20 nispetinde gelir vergisi tevkifatına tabi tutulması gerekir.
Diğer taraftan, karşı taraf aleyhine hükmedilen vekâlet ücreti ödemelerinin doğrudan avukatlara değil de icra müdürlüklerine yapıldığı durumda, icra müdürlüklerine ödeme yapıldığı sırada ödemeyi yapan borçlu tarafından vekâlet ücreti ödemesinden gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir.
Söz konusu vekâlet ücreti ödemesi yapan borçlunun Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde sayılan tevkifat yapmakla sorumlu kişilerden olmaması veya herhangi bir sebeple tevkifat yapılmadan icra dairesine ödemede bulunulması halinde, elde edilen serbest meslek kazancı avukat tarafından verilen yıllık beyannamede vergilendirilecektir.
Davayı kaybeden tarafından, mahkeme ilamına göre veya icra takibi sonucu karşı taraf avukatına ödenmesine karar verilen vekalet ücretinin avukat dışında alacaklı tarafa vekalet eden üçüncü bir kişiye nakden ödenmesi durumunda; bu vekalet alacağın tahsiline yönelik olduğundan, ödeme yapan tarafın Gelir Vergisi Kanunu’nun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında sayılan kişilerden olması halinde yapılan vekalet ücreti ödemesi üzerinden gelir vergisi tevkifatının yapılması gerekir.
Ancak, vekalet ücretini ödeyen karşı tarafın ödeme esnasında stopaj yapmaması durumunda elde edilen hasılatın avukat tarafından yıllık beyannameye dahil edileceği tabiidir.
Davayı kaybeden tarafın, mahkeme veya icra dairesinin tespit ettiği vekalet ücretini alacaklı tarafa doğrudan nakden ödemesi halinde, alacaklıyı temsil eden avukatın ücretli olmaması kaydıyla, ödeme yapan tarafın Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamında sayılan kişilerden olması halinde, yapılan vekalet ücreti ödemesi üzerinden gelir vergisi tevkifatının yapılması gerekir.
252 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde,
1. Tevkif Yoluyla Kesilen Vergilerin Mahsup ve İadesi
… 1.2. Beyanname Üzerinden Hesaplanan Vergiye Mahsup
Yıllık beyanname ile beyan edilen gelir veya kurum kazancı üzerinden hesaplanan vergiden yıl içinde tevkif yoluyla kesilen vergiler mahsup edilir. Mahsup işleminin yapılabilmesi için, tevkif yoluyla kesilen verginin beyannameye dahil edilen gelir veya kazanca ilişkin olması gerekir.
Tevkif yoluyla kesilen vergilerin, yıllık gelir veya kurumlar vergisinden mahsubunda mükelleflerin kendilerinden yapılan vergi tevkifatı ile ilgili olarak kesintiyi yapan vergi sorumlularının adı-soyadı veya unvanını, bağlı olduğu vergi dairesini ve vergi kimlik numaralarını, kesintiye esas alınan brüt tutarları, kesilen vergileri ve kesinti yapılan dönemleri gösteren bir tabloyu yıllık beyannamelerine eklemeleri yeterlidir.
1.3. Diğer Vergi Borçlarına Mahsup veya Nakden İade
1.3.1. Mahsup Yoluyla İade
Tevkif yoluyla kesilen vergilerin yıllık beyannamedeki mahsuplar sonunda kalan kısmının diğer vergi borçlarına mahsup talebi tutarına bakılmaksızın, inceleme raporu ve teminat aranılmadan yerine getirilir.
Bunun için mahsup talebinin dilekçe ile yapılması ve yıl içinde yapılan tevkifatlara ilişkin tablonun dilekçe ekinde yer alması gerekmektedir. Söz konusu tablonun daha önce yıllık beyanname ekinde yer almış olması halinde, mahsup dilekçesi yeterli olacaktır. Mahsup dilekçesi ve ilgili tablonun ibraz edilmiş olması kaydıyla, mükelleflerin vergi borçlarına ilişkin mahsup talepleri yıllık beyannamenin verildiği tarih esas alınarak yerine getirilir.
… 1.3.2. Nakden İade
Nakden iade taleplerinin dilekçe ile yapılması şarttır. Tevkif yoluyla kesilen vergilere ilişkin nakden iade edilecek tutarın 10.000._YTL.’yi geçmemesi halinde iade talebi, yıl içinde yapılan tevkifatlara ilişkin tablo ile birlikte;
… – Serbest meslek kazancına ilişkin olarak vergilerin sorumlu adına tahakkuk ettiğini gösteren ilgili saymanlık yazısının,
… ilgili kurumca onaylanan bir örneğinin dilekçeye eklenmesi koşuluyla inceleme raporu ve teminat aranmaksızın yerine getirilir.
… Nakden yapılacak iade taleplerinin 10.000._YTL.’yi aşması halinde, 10.000._YTL.’yi aşan kısım Vergi Usul Kanununa göre vergi inceleme yetkisi bulunanlarca yapılacak inceleme sonucunda düzenlenecek vergi inceleme raporuna göre iade edilir. 10.000._YTL.’ye kadar olan kısım ise, dilekçe ekinde yukarıda belirtilen belgelerin yer alması koşuluyla teminat aranmaksızın ve inceleme raporu beklenmeksizin iade edilir.
Nakden iade talebinin 100 milyar liraya kadar olan kısmı mükellefle süresinde tam tasdik sözleşmesi düzenlemiş yeminli mali müşavirce düzenlenecek tam tasdik raporu uyarınca iade edilir. İade talebinin 100 milyar lirayı aşan kısmının iadesi ise denetim elemanlarınca düzenlenen vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine getirilir…” açıklamalarına yer verilmiştir.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, vekâlet ücreti ödemesi yapan borçluların Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde sayılan tevkifat yapmakla sorumlu kişilerden olmaması veya herhangi bir sebeple tevkifat yapılmadan icra dairesine ödemede bulunulması halinde, söz konusu tutarların avukatlarca yıllık beyannameye dahil edilerek vergilendirilmesi gerekmekte olup, bu tutarlar üzerinden serbest meslek makbuzu üzerinde herhangi bir tevkifat yapılmadığından mahsup veya iade işleminin olması da söz konusu olmayacaktır.
Ancak, vekalet ücreti ödemeleri üzerinden tevkifat yapılması durumunda; serbest meslek ödemeleri üzerinden vergi sorumlularınca tevkif edilen vergilerin, yıllık gelir vergisinden mahsubunda mükelleflerin kendilerinden yapılan vergi tevkifatı ile ilgili olarak kesintiyi yapan vergi sorumlularının adı-soyadı veya unvanını, bağlı olduğu vergi dairesini ve vergi kimlik numaralarını, kesintiye esas alınan brüt tutarları, kesilen vergileri ve kesinti yapılan dönemleri gösteren bir tabloyu yıllık beyannamelerine eklemeleri halinde söz konusu kesintilerin yıllık gelir vergisi beyannamesi üzerinde hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilmesi mümkün olduğu gibi tevkif yoluyla kesilen vergilerin yıllık beyannamedeki mahsuplar sonunda kalan kısmının dilekçeyle talep edilmesi ve anılan tablonun ibraz edilmesi halinde tutarına bakılmaksızın, inceleme raporu ve teminat aranılmaksızın mükelleflerin diğer vergi borçlarına mahsup edilmesi de mümkündür.
Ayrıca, serbest meslek ödemeleri üzerinden tevkif edilen vergilerin 10.000._YTL.’ye kadar olan kısmının nakden iade edilebilmesi için serbest meslek ödemelerinden yapılan vergi kesintilerine ilişkin olarak kesintilerin sorumlu tarafından ödenmesi şartı aranılmamakta olup, söz konusu vergilerin vergi sorumluları adına tahakkuk ettiğini gösteren ilgili saymanlık yazısının ilgili kurumca onaylanan bir örneğinin dilekçeye eklenmesi halinde inceleme raporu ve teminat aranmaksızın nakden iade taleplerinin yerine getirilmesi mümkündür.
Öte yandan, nakden yapılacak iade taleplerinin 10.000._YTL.’yi aşması halinde 10.000._YTL.’yi aşan kısım Vergi Usul Kanununa göre vergi inceleme yetkisi bulunanlarca yapılacak inceleme sonucunda düzenlenecek vergi inceleme raporuna göre iade edilecektir. Nakden iade talebinin 100 milyar liraya kadar olan kısmı mükellefle süresinde tam tasdik sözleşmesi düzenlemiş yeminli mali müşavirce düzenlenecek tam tasdik raporu uyarınca iade edilecek olup, iade talebinin 100 milyar lirayı aşan kısmının iadesinin ise denetim elemanlarınca düzenlenen vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine getirileceği tabiidir.
Diğer taraftan, alacaklı taraf Avukatına ödenmesine karar verilen vekalet ücretinin ne şekilde belgelendirilmesi gerektiğine ilişkin olarak, 23.02.2006 tarih ve 26089 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan 356 Seri Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde “…İcra dairelerince borçludan alınarak müvekkili adına takibat yapan alacaklı taraf avukatına ödenmesine karar verilen avukatlık (vekalet) ücretinin avukata ödendiği anda, avukat tarafından borçlu adına en az 2 nüsha serbest meslek makbuzu düzenlenecek ve makbuzun avukatta kalan nüshasına da icra dairesince ödemenin yapılmış olduğuna dair bir şerh düşülerek, ödemeyi yapan memur tarafından (sicil numarası da yazılarak) imzalanacaktır…. ” şeklinde düzenlenmişken 11.09.2007 tarih ve 26640 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 375 Seri Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile ” İcra dairelerince borçludan alınarak müvekkili adına takibat yapan alacaklı taraf avukatına ödenmesine karar verilen avukatlık (vekalet) ücretlerinin avukata ödendiği anda, avukat tarafından borçlu adına en az iki nüsha serbest meslek makbuzu düzenlenecek olup, bir nüshası ödemeyi yapan memura verilecek; makbuzun avukatta kalan nüshasına ise icra dairesince ödemenin yapılmış olduğuna dair bir şerh düşülmesi ve ödemeyi yapan memur tarafından imzalanması şartı aranmayacaktır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Mahkeme kararı gereğince veya icra kanalı ile avukata ödenen vekalet ücreti serbest meslek faaliyeti kapsamında katma değer vergisine tabi olup, avukat tarafından düzenlenecek serbest meslek makbuzunda ayrıca katma değer vergisi hesaplanacaktır. Ancak, mahkeme kararında “KDV hariç” şeklinde bir ifadenin yer almaması halinde vekalet ücretine katma değer vergisi dahil kabul edilecek ve iç yüzde oranı uygulanmak suretiyle tespit edilen katma değer vergisi avukat tarafından düzenlenecek serbest meslek makbuzunda gösterilecektir.
Öte yandan, mahkemelerce hükmolunan vekalet ücreti ödemelerinin davayı kazanan gelir yada kurumlar vergisi mükellefi olan işverenlere yapılması ve yapılan bu ödemenin Gelir Vergisi Kanunu uyarınca ticari ya da serbest meslek faaliyet kapsamında olması halinde ödeme katma değer vergisine tabi olacak, mahkeme kararında “KDV hariç ” ya da “KDV dahil” ibaresinin yer alıp almadığı dikkate alınarak yukarıdaki açıklamalara göre işlem yapılacaktır.
Ayrıca, avukatın davayı kazanan tarafın ücretlisi olması halinde, ticari veya serbest meslek kazancı kapsamında borçludan tahsil edilen vekalet ücreti, Gelir Vergisi Kanununun 61, 94 ve 103 üncü maddeleri kapsamında ücret olarak avukata ödenecektir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
Grup Müdür V.
**********************************************************************************************
Sayı : B.07.1.GİB.4.34.16.01/GVK-103
Konu: 2007 yılına ait vekalet ücretinin 2008 yılında ödenmesi durumunda tevkifat oranının hangi yıla göre hesaplanacağı hk.
……İlgi: …/05/2008 tarih ve … sayılı dilekçeniz.
İlgi dilekçenizden, kadroları müdürlüğünüze bağlı olup çeşitli ünitelerde görev yapan avukatlara 2007 yılı için limit dışı vekalet ücreti ödeneceği, ancak ödemenin 2008 yılında yapılacağından hangi yıla ait vergi tevkifatına ait limitin baz alınacağı konusunda tereddüt olduğu anlaşılmaktadır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun “Ücretin tarifi” başlıklı 61. maddesinde, ” Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.
Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez…”hükmü yer almıştır. Ayrıca ücret geliri elde etme yönünden hukuki ve ekonomik tasarruf esasına göre ilgili dönem mevzuatı uyarınca tespit edilen nispet ve oranlarda vergilendirme esası benimsenmiştir.
Öte yandan aynı Kanunun 94. maddesinde sayılanların birinci fıkranın (1) numaralı bendinde, hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61. maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç), bu ödemeleri nakden veya hesaben yaptıkları sırada 103 ve 104. maddelere göre tevkifat yapacakları hükme bağlanmıştır.
Diğer taraftan Gelir Vergisi Kanunu’nun 103. maddesinde 2008 takvim yılı ücret gelirlerine uygulanacak vergi tarifesi aşağıdaki şekilde belirtilmiştir.
7.800 YTL’ye kadar % 15
19.800 YTL’nin 7.800 YTL’si için l.170 YTL, fazlası % 20
44.700 YTL’nin 19.800 YTL’si için 3.570 YTL, fazlası % 27
44.700 YTL’den fazlasının 44.700 YTL’si için 10.293 YTL, fazlası %35 oranında vergilendirilir.” hükmü yer almaktadır.
Bu hüküm ve açıklamalara göre kadroları müdürlüğünüze bağlı olup çeşitli ünitelerde görev yapan avukatlara 2007 yılı için limit dışı vekalet ücretinin 2008 Mayıs ayında tahakkukunun yapılıp ödenmesi nedeniyle söz konusu ücret gelirinin 2008 yılının geliri olarak dikkate alınıp Gelir Vergisi Kanununun 103. maddede 2008 yılı için tespit edilen oranlara göre aynı Kanunun 94/1. maddesi doğrultusunda tevkifata tabi tutularak vergilendirilecektir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
Grup Müdür V.