ANONİM ŞİRKET ÇİFT İMZA KURALI

Anonim şirketlerde, esas sözleşmede özel bir temsil yöntemi benimsenmemişse, kanuni temsil yöntemi olarak “birlikte temsil” ilkesi geçerlidir. Birlikte temsil ilkesinin ne şekilde kullanılacağı TTK’nın 321/3. maddesinde belirtilmiştir. Buna göre, şirketin üçüncü kişiler veya pay sahipleriyle yaptığı işlemler gereğince bir hakkı kazanması veya bir borcu yüklenmesi ya da irade beyanında bulunması için temsile yetkili olanlardan ikisinin imzası yeterlidir. Buna “çift imza kuralı” denir(1). Esas sözleşmede şirketin temsiliyle ilgili bir düzenleme bulunmuyorsa, yönetim kurulu üyelerinden herhangi ikisinin imzasıyla şirket temsil edilebilecektir. Temsil yetkisinin kullanılması açısından, başkan ve başkan vekilleri de dahil yönetim kurulu üyeleri arasında herhangi bir ayrıcalık ve üstünlük yoktur.

Kanun koyucunun temsil yetkisini kural olarak en az iki kişiye vermesindeki amaç, özellikle şirketi borç altına sokan işlemlerin denetimini sağlamak, şirket tüzel kişiliğinin, pay sahiplerinin ve üçüncü kişilerin zarara uğramasını önlemek şeklinde değerlendirilebilir. Bir şirket tarafından çift imza kuralının benimsenmiş olması, aynı zamanda temsil yetkisinin de sınırlandırılması anlamına gelir. Çünkü TTK, temsil yetkisine ancak merkezin veya bir şubenin işlerine özgülenmesi ve müştereken kullanılması olmak üzere iki konuda sınırlama getirilebileceğini, bu iki alan dışında getirilen sınırlamaların iyi niyetli üçüncü kişilere karşı hüküm ifade etmeyeceğini kabul etmiştir (TTK md. 321/2).

Diğer taraftan, çift imza kuralı anonim şirketler için emredici nitelikte değildir. Yukarıda belirtildiği üzere esas sözleşme, temsil konusunda farklı düzenlemeler getirebilir. Örneğin, esas sözleşmede çift imza yerine, bütün üyelerin hep birlikte ya da her birinin ayrı ayrı temsile yetkili olacağı veya her seçim devresi ya da her faaliyet yılında belli sayıda üyenin temsile yetkili kılınacağı veya temsil işlemlerinin (A) grubu, iç idare işleminin (B) grubu üyelerince yürütülebileceği kabul edilebilir(2). Esas sözleşme, temsil yetkisini yönetim kurulu üyelerinden sadece birine verdiğinde, artık birlikte temsil veya çift imza kuralından bahsedilemez.

Temsil yetkisine sahip yönetim kurulu üyeleri, işletme konusu içine giren bütün işlemleri yapmaya yetkili olmakla beraber, gerek “öz” ve gerekse “miktar” yönünden yapılan sınırlamalar şirket içi ilişkilerde geçerli olsa da, dış ilişkilerde muteber değildir. Mesela, üyelerden (A)’nın ancak onbeş bin liraya kadar işlemlerde yetkili olduğu, (B)’nin ise sadece “alım-satım” sözleşmeleri akdedebileceği şartı ko­nulamaz. Bu tür sınırlamalar ticaret siciline tescil ve ilan edilse bile, sicilin olumlu fonksiyonundan yararlanılması mümkün değildir ve bu durum iyi niyetli üçüncü kişilere karşı ileri sürülemez. Ancak, genel kurul veya yönetim kurulu kararında gösterilen miktar yönünden limit sınırının aşılması, iç ilişki bakımından imza yetkililerinin sorumluluğunu gerektirir.

Anonim şirketlerde temsil yetkisi, esas sözleşmede hüküm bulunmak kaydıyla, pay sahibi olması zorunlu olmayan müdürlere bırakılabilir. Ancak bu durumda yönetim kurulu üyelerinden en az birine temsil yetkisinin verilmesi yasal zorunluluktur (TTK md. 319/1). Öte yandan, doktrinde de kabul edildiği üzere, yönetim kurulu üyeleri temsil yetkisini yazılı irade beyanı yanında, sözlü irade beyanı ile de kullanabilirler. Ayrıca, temsilcilerin aynı anda hareket etmesi zorunlu olmayıp, farklı zamanlarda da temsilciler rızalarını bildirebilirler. Bunun yanında, TTK temsil yetkisini belli esaslar çerçevesinde bizzat temsilcilere verdiğinden, bu yetki şahsen kullanılır. Temsile yetkili kişi, bu yetkisini üçüncü kişilere devredemeyeceği gibi, temsilcilerden biri diğerine tek başına hareket etme yetkisi de veremez. Aksi takdirde, Kanun’un amacına aykırı hareket edilmiş olur.

Temsil yetkisinin iyi niyetli üçüncü kişilere karşı hüküm ve sonuç doğurması için, bu yetkinin ilgili Ticaret Sicili Memurluğu’nda tescil ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilan edilmesi lazımdır. Temsil işleminin tescil ve ilanından sonra üçüncü kişiler bundan haberdar olmadıklarını iddia edemez. Bununla birlikte, temsil yetkisi dış ilişkiye dönük olduğundan, tescil ve ilan işlemi yapıcı değil, bildirici niteliktedir. Öte yandan, temsil yetkisinin geri alınması veya kaldırılması da, bu yetkinin verilmesinde olduğu gibi, tescil ve ilana tabidir.

Temsil yetkisi, şirket namına imza yetkileri olanların, şirket unvanı altında imza etmeleri suretiyle kullanılır (TTK md. 322). Yine bu maddenin 42/2. maddeye yaptığı yollama ile temsilcilerin göreve başlarken imza örneklerini (imza beyannamesini) notere tasdik ettirmeleri ve ticaret sicili memurluğuna vermeleri gerekmektedir. Ayrıca yönetim kurulu göreve başladığında şirket temsilcilerinin imza yetkilerinin kapsamını ve derecesini gösteren noterlikçe onaylı bir “imza sirküleri” düzenler ve bunu tescil ve ilan ettirir. Bir işlem sırasında sirkülerin ibrazı, şirket adına imza edenlerin yetkilerini kanıtlamaya yaramaktadır.

Benzer Konular:

  1. ANONİM ŞİRKET ,LİMİTED ŞİRKET,KOPERATİF VE ŞAHIS KURULUŞLARI İÇİN YENİ KAYITTA İSTENİLEN EVRAKLAR
  2. Anonim Şirket Kuruluş İşlemleri
  3. Anonim Şirket Madde Tadil Tasarısı İşlemleri
  4. İmza Sahibi İncelemeleri
  5. Kollektif ve Komandit Şirket Kulruluşu
line
footer

Adres: Kızılay Atatürk Bulvarı No:64/25 Çankaya/ANKARA | Telefon:(312) 419 80 08 | Mail: [email protected] | web Tasarım: kızılayWeb | © 2012 Tüm Hakları Saklıdır.