*Davacı alacaklının alacağını tahsil etmek amacıyla borçlunun aracına koydurduğu hacizlerin düşmesi üzerine yenilenen haciz tarihinin, idarenin amme alacağının tahsili amacıyla aynı araç üzerine koyulan haciz tarihinden sonra olması halinde, İdarenin üzerinde hiçbir rehin ve haciz bulunmayan araç üzerine haciz koyması ile birinci sırada bulunduğu, davacının haczini idarenin haczinden sonra yenilemesi ile ancak ikinci sırada yer alabileceği ve birinci sıradaki idarenin alacağı ödendikten sonra satıştan doğan bedelin artması halinde alacağını karşılayabileceği hk.
İstemin Özeti: Davalı İdarece haczedilen ve 21.12.2006 gününde satılan, davacının alacaklı olduğu (E)’ye ait olan aracın satışına ilişkin işlemin iptali ve uğradığı zararın kanuni faiziyle birlikte tahsili ile aracın aynından doğan borçlar düşüldükten sonra kalan miktarın garameten paylaştırılması istemiyle dava açılmıştır. Vergi Mahkemesi kararıyla; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 21. maddesinde, üçüncü şahıslar tarafından haczedilen mallar paraya çevrilmeden evvel o mal üzerine amme alacağı için de haciz konulursa bu alacağın da hacze iştirak edeceğinin ve aralarında satış bedelinin garameten taksim olunacağının hükme bağlandığı, davacının alacaklı olduğu (E)’den alacağını tahsil etmek amacıyla İcra Müdürlüğü’ne başvurarak 07.10.1999 gününde (…) plakalı araca konulan ve 1999/5971 sayılı dosyada üçüncü sırada bulunan haczin düştüğü, davacı vekilinin yenileme talebi üzerine 2006/5338 esasına kaydedildiği, davalı İdarenin ise amme alacağının tahsili amacıyla (A) Trafik Tescil ve Denetleme Şube Müdürlüğü’ne gönderdiği 06.05.2004 günlü haciz bildirisiyle aynı araç üzerine haciz uyguladığı, 09.04.2005 gününde (…) Bölge Trafik Denetleme İstasyon Amirliğince yapılan trafik denetimleri sırasında aracın hacizli olduğunun anlaşılması üzerine, trafikten men edilen araç üzerindeki diğer hacizlerin düşmesi sebebiyle davalı idarenin birinci sırada bulunduğunu belirten 20.07.2006 günlü işlemle aracın satılarak aynından doğan borçların ödenmesinden sonra kalan miktarın alacağına yatırılmasını istediği ve aracın aynından doğan borç dışında satış bedelinin tamamını davalı idarenin aldığının anlaşıldığı, (E) adına kayıtlı araç üzerine davalı İdarece haciz uygulanmadan önce İcra Müdürlüğü’nün 1999/5971 esas numaralı dosyası ile konulan ancak takipsizlik nedeni ile düşen haczin 2006/5338 esas numarası ile yenilendiği, ilk sıradaki rehnin kaldırıldığı, ikinci, dördüncü ve beşinci sıradaki hacizlerin ise düştüğü dikkate alındığında satıştan elde edilen gelirin davacı ile davalı İdare arasında garameten taksim edilmesi gerektiği sonucuna varıldığı, bu durumda gelirin tamamen İdarenin kendi hesaplarına yatırılmasının istenilmesine ilişkin 20.07.2006 günlü işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı, menkul mal satış ihalesinde 6183 sayılı Kanunda belirtilen prosedüre uyulduğu anlaşıldığından satış işleminin iptaline ilişkin istem ile yasal şartlar oluşmadığı gerekçesiyle faiz isteminin reddine karar vermiştir. Davalı İdare, yapılan işlemin hukuka uygun olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Karar: Davalı İdarece haczedilen ve 21.12.2006 gününde satılan, davacının alacaklı olduğu (E)’ye ait olan aracın satışına ilişkin işlemin iptali ve uğradığı zararın kanuni faiziyle birlikte tahsili ile aracın aynından doğan borçlar düşüldükten sonra kalan miktarın garameten paylaştırılması istemiyle açılan davayı kısmen reddeden Vergi Mahkemesi kararı davalı idarece temyiz edilmiştir.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un “Amme alacaklarında rüçhan hakkı” başlıklı 21. maddesinde, üçüncü şahıslar tarafından haczedilen mallar paraya çevrilmeden evvel o mal üzerine amme alacağı için de haciz konulursa bu alacağın da hacze iştirak edeceği ve aralarında satış bedelinin garameten taksim olunacağı, rehinli alacaklıların haklarının mahfuz olduğu, ancak gümrük resmi, bina ve arazi vergisi gibi eşya ve gayrimenkulün aynından doğan amme alacaklarının o eşya ve gayrimenkul bedelinin tahsilinde rehinli alacaklardan evvel geleceği belirtilmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 106. maddesinde, alacaklının haczolunan mal menkul mal ise hacizden nihayet bir sene ve gayrimenkul ise nihayet iki sene içinde satılmasını isteyebileceği, borçlunun üçüncü şahıslardaki alacağının menkul hükmünde olduğu, aynı Kanun’un 110. maddesinde bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmez veya talep geri alınıp da bu müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haczin kalkacağı hükme bağlanmıştır.
Bu Kanun hükümlerine göre üçüncü şahıslar tarafından haczedilen mallar paraya çevrilmeden evvel o mal üzerine amme alacağı için de haciz konulursa bu alacağın da hacze iştirak edeceği ve satış bedelinin aralarında garameten taksim olunacağı düzenlenmiş olup, amme alacağı için konulan haciz paraya çevrilmeden üçüncü şahıslar tarafından o mal üzerine konulan hacze ilişkin düzenleme getirilmediği, ayrıca menkul mal niteliğinde olan araca konulan haciz üzerinden bir sene içinde satış istenmediğinde haczin kalkacağı düzenlenmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının alacaklı olduğu (E)’den alacağını tahsil etmek amacıyla İcra Müdürlüğü’ne başvurarak (…) plakalı araca konulan ve 1999/5971 sayılı dosyada üçüncü sırada bulunan haczin düştüğü, davacı vekilinin yenileme talebi üzerine 2006/5338 esasına kaydedildiği, davalı İdarenin ise amme alacağının tahsili amacıyla (A) Trafik Tescil ve Denetleme Şube Müdürlüğü’ne gönderdiği 06.05.2004 günlü haciz bildirisiyle aynı araç üzerine haciz uyguladığı, 09.04.2005 gününde (…) Bölge Trafik Denetleme İstasyon Amirliğince yapılan trafik denetimleri sırasında aracın hacizli olduğunun anlaşılması üzerine, trafikten men edilen araç üzerindeki diğer hacizlerin düşmesi sebebiyle davalı İdarenin birinci sırada bulunduğunu belirten 20.07.2006 günlü işlemle aracın satılarak aynından doğan borçların ödenmesinden sonra kalan miktarın alacağına yatırılmasının istendiği, satış için çıkılan birinci ve ikinci ihaleye katılan olmadığı, 21.12.2006 gününde ise pazarlık usulüyle aracın satıldığı, aynından doğan vergiler düşüldükten sonra kalan miktarın davalı İdare hesabına yatırıldığı anlaşılmıştır.
Araç üzerinde birinci sırada bulunan rehin alacağı R.M. Anonim Şirketi tarafından tahsil edildiğinden rehnin devam etmediği, ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci sırada bulunan ve 1999 yılında konulan hacizlerin düştüğü, aracın üzerindeki rehnin kalkması ve hacizlerin düşmesi ile (E)’nin aracın üzerinde istediği gibi tasarruf etme imkânının olduğu ve istediği kişiye satış yapabileceği de göz önünde bulundurulduğunda, davalı İdarenin 2004 yılında üzerinde hiçbir rehin ve haciz bulunmayan araç üzerine haciz koyması ile birinci sırada bulunduğu, davacının haczini 2006 yılında yenilemesi ile ancak ikinci sırada yer alabileceği ve birinci sıradaki davalı idarenin alacağı ödendikten sonra satıştan doğan bedelin artması halinde alacağını karşılayabileceği görülmektedir.
Bu durumda, aracın satılarak aynından doğan bedel, ilgili vergi dairesine yatırıldıktan sonra kalan miktarın birinci sırada bulunan davalı İdarenin alacağına yetmediğinden bedelin tamamını davalı İdarenin alması gerekirken garameten paylaşılması gerektiği yönünde verilen Mahkeme kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüyle, Vergi Mahkemesinin kararının bozulmasına oyçokluğuyla karar verildi.
———————————————————————————————–
*Danıştay 4. Dairesi
Tarih: 03.06.2008
Esas No : 2007/5820
Karar No : 2008/2157
AATUHK Md. 21
Benzer Konular:
Siteyi Yabancı Dile Çevirmek İçin Yukarıdaki İlgili Ülke Bayrağına Tıklayınız. / Language - Translation
Adres:Atatürk Bulvarı No:64/25 Kızılay-Çankaya/ANKARA Telefon:(+90 312) 419 80 08 - © 2011 Tüm Hakları Saklıdır.