Mükellefin gerçekten bir emtia teslim edilmeksizin düzenlendiği saptanan faturaları kayıtlarına dahil ederek, yüklenmediği KDV’yi indirim konusu yapması nedeniyle salınan vergi ziyaı cezalı KDV’ye karşı açılan davanın; 213 sayılı VUK ve 3065 sayılı KDVK’nın 29 ve 34. maddelerine göre incelenerek sonuçlandırılması gerekirken, 4811 sayılı Vergi Barışı Kanunu’nun hesaplanan KDV’nin artırılmasına olanak tanıyan 8. maddesi ile ilgi kurularak, aynı madde ve 10. maddede saklı tutulan indirilebilir KDV hakkında da inceleme ve tarhiyat yapılamayacağı gerekçesiyle verilen tarhiyatın kaldırılması yolundaki ısrar kararında isabet bulunmadığı hk.
İstemin Özeti: 4811 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesinden önce başlatılan vergi incelemesi ile 1999 takvim yılına ilişkin işlemleri incelenen davacının emtia alımlarının bir kısmını gerçek bir emtia teslimine dayanmayan faturalarla belgelendirmesi ve yüklenilmeyen vergileri indirim konusu yapması nedeniyle yeniden düzenlenen beyan tablosuna göre adına Aralık 1999 dönemi için re’sen salınan katma değer vergisi ile kesilen vergi ziyaı cezası davaya konu yapılmıştır.
Davayı inceleyen Vergi Mahkemesi; 4811 sayılı Vergi Barışı Kanunu’nun “Matrah Artırımı” başlıklı Üçüncü Bölümünde yer alan “Katma değer vergisinde artırım” başlıklı 8. maddesinin 1. fıkrasında; katma değer vergisi mükelleflerinin; her bir vergilendirme dönemine ilişkin olarak verdikleri beyannamelerinde hesaplanan katma değer vergisinin yıllık toplamı üzerinden 1998 yılı için% 3, 1999 yılı için % 2,5, 2000 yılı için % 2 ve 2001 yılı için % 1,5 oranında hesaplanacak katma değer vergisini Şubat 2003 ayı sonuna kadar idareye başvurarak artırımda bulunmayı kabul etmeleri halinde, bu mükellefler nezdinde söz konusu yıllara ait vergilendirme dönemleri ile ilgili olarak katma değer vergisi incelemesi ve tarhiyat yapılmayacağı düzenlemesinin yer aldığı ve davacının, bu düzenlemeden, 1998 yılının tüm dönemleri için yararlanmak amacıyla davanın açıldığı 01.05.2003 tarihinden önce 22.03.2003 tarihinde 20383 sayı ile kayda giren dilekçesiyle idareye başvurduğu, bu başvuru üzerine taksitlendirilen borcun, taksitlendirme tablosundaki süreler içinde ödendiği, dava konusu vergilendirmeye ilişkin ihbarnamenin 03.04.2003 tarihinde düzenlenerek tebliğ edildiği, bu ihbarname üzerine başvuruda bulunması fiilen mümkün olmadığından idarenin davacı tarafından başvuruda bulunulmadığı iddiasına itibar edilmesine olanak bulunmadığı, bu durumda 4811 sayılı Kanun’un 8. maddesinden yararlanan davacı adına katma değer vergisi tarhiyatı yapılamayacağı gerekçesiyle tarhiyatı kaldırmıştır.
Vergi idaresinin temyiz istemini inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesi, 04.05.2006 günlü ve E. 2006/501, K. 2006/1287 sayılı kararıyla; davacının, 1999 ve 2000 vergilendirme dönemlerine ilişkin işlemlerinin, indirilebilir katma değer vergileri ile sınırlı olarak, 4811 sayılı Yasa’nın yürürlüğe girmesinden önceki tarihler olan 01.02.2002 ve 14.06.202 tarihlerinde incelenmesine başlandığında ihtilaf bulunmadığı, her ne kadar, 4811 sayılı Yasa’nın yürürlüğe girdiği 27.02.2003 tarihinde davacı hakkında henüz sonuçlanmamış bir vergi incelemesi bulunmaktaysa da bu incelemenin konusunun; katma değer vergisinde matrah artırımına konu oluşturabilecek olan hesaplanan katma değer vergisi değil, yüklenilen katma değer vergisi olması nedeniyle davacının, söz konusu inceleme üzerine bir kısım katma değer vergisi indirimlerinin kabul edilmemesi sonucunda yapılmış vergilendirmeye ait ihbarnamelerin tebliğinden başlayarak bir ay içinde 5. maddedeki koşullarla ve dava açmamak şartıyla, 4811 sayılı Yasa’dan yararlanmasının söz konusu olabileceği, 4811 sayılı Yasa’nın yürürlüğe girdiği tarihte veya bu tarihi izleyen ayın başından itibaren bir ay içinde vergi idaresi kayıtlarına intikal etmiş bir inceleme raporu bulunmadığı takdirde devam edilmemesi öngörülen incelemelerin ise matrah artırımına konu oluşturan 8. madde kapsamındaki vergi incelemeleri olduğu, 4811 sayılı Yasa’nın 8. maddesinin 1. fıkrasında katma değer vergisi yükümlülerinin, her bir vergilendirme dönemi için verilen beyannamelerinde hesaplanan katma değer vergisinin yıllık toplamı üzerinden “hesaplanan katma değer vergisini artırmalarına olanak tanıdığı, hesaplanan katma değer vergisi, yükümlülerin bir vergilendirme döneminde yaptıkları teslim ve hizmet bedelleri toplamı üzerinden belirlendiğinden hasılatla ilgili olduğu, katma değer vergisinde matrah artırımını öngören 8. maddenin 1. fıkrası, ödenmesi gereken katma değer vergisinin yıllık tutarını artırma yönünde bir düzenleme içermediğinden, 7. fıkrada, kendileri hakkında sonraki dönemlere devreden indirilebilir katma değer vergisi ile sınırlı olmak üzere inceleme ve tarhiyat hakkının saklı tutulduğu, 10. maddenin 4. fıkrasında da aynı durumun geçerli kılındığı, bu yüzden 10. maddedeki başlanan vergi incelemesinin Mart 2003 ayı sonuna kadar tamamlanması koşulunu içeren düzenlemenin yükümlülerin katma değer vergisine tabi işlemleri nedeniyle hesaplanan katma değer vergisi yönünden 4811 sayılı Yasa’nın yürürlüğe girmesinden önce başlanan vergi incelemeleri olduğu, davacı adına bir kısım katma değer vergisi indirimlerinin kabul edilmemesi nedeniyle tarhiyat yapıldığı halde, 4811 sayılı Yasa’nın 8. maddesinin 7. fıkrası ve 10. maddesinin 4. fıkrasında saklı tutulan vergi incelemesi ve tarhiyat olanağı gözetilmeden ve hesaplanan katma değer vergisine ilişkin vergi incelemesine dayanılarak yapılmış bir tarhiyatı konu edinmeyen bu davayı, yazılı nedenlerle sonuçlandıran vergi mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle, kararı bozmuştur.
Bozma kararına uymayan Vergi Mahkemesi; tarhiyatın kaldırılması yolundaki ilk kararında ısrar etmiştir.
Vergi idaresinin temyiz istemini inceleyen Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu 28.12.2007 günlü ve E. 2007/219, K. 2007/641 sayılı kararıyla; 4811 sayılı Vergi Barışı Kanunu’nun “Matrah Artırımı” başlıklı Üçüncü Bölümünde yer alan “Katma değer vergisinde artırım” başlıklı 8. maddesinin 1. fıkrasında; katma değer vergisi mükelleflerinin; her bir vergilendirme dönemine ilişkin olarak verdikleri beyannamelerindeki hesaplanan katma değer vergisinin yıllık toplamı üzerinden 1998 yılı için % 3, 1999 yılı için % 2,5, 2000 yılı için % 2 ve 2001 yılı için % 1,5 oranında hesaplanacak katma değer vergisini, Şubat 2003 ayı sonuna kadar idareye başvurarak artırımda bulunmayı kabul etmeleri halinde, bu mükellefler nezdinde söz konusu vergiyi ödemeyi kabul ettikleri yıllara ait vergilendirme dönemleri ile ilgili olarak katma değer vergisi incelemesi ve tarhiyat yapılmayacağı düzenlemesinin yer aldığı, Kanun’un uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirleyen 1 Seri No.lu Genel Tebliğ ile başvuru süresinin 31 Mart 2003 tarihi mesai saati bitimine kadar uzatıldığı, aynı maddenin 7. fıkrasında ise, artırımda bulunan yıllarla ilgili olarak kendileri hakkında sonraki dönemlere devreden indirilebilir katma değer vergileri ve ihraç kaydıyla teslimlerden veya iade hakkı doğuran işlemlerden doğan tecil-terkin ve nakden ya da mahsuben iade işlemleriyle sınırlı olmak üzere, inceleme ve tarhiyat hakkının saklı olduğunun belirtildiği, 08.03.2003 tarih ve 25042 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan (1) sayılı Vergi Barışı Kanunu Tebliği’nin Matrah/Vergi Artırımına İlişkin Hükümler başlıklı VI. bölümünde D- Katma Değer Vergisinde Artırım başlıklı kısmında da, vergi artırımında bulunanlar nezdinde inceleme ve tarhiyat yapılmasına ilişkin olarak açıklamalara yer verildiği, vergi artırımından yararlanmak isteyen mükellefler nezdinde, vergi artırımı talebinde bulundukları yıl veya yılların kapsadığı dönemler itibariyle katma değer vergisi yönünden vergi incelemesi ve tarhiyatı yapılmayacağı; ancak, artırım talebinde bulunulan yılları izleyen dönemlerde yapılacak vergi incelemelerine ilişkin olarak artırım talebinde bulunulan dönemler için “sonraki dönemlere devreden katma değer vergisi” yönünden vergi incelemesi yapılabileceği, bu incelemelerde artırım talebinde bulunulan dönemler için tarhiyat önerilemeyeceği ancak elde edilen bulguların artırım talebinde bulunulmayan dönemlerdeki tarhiyatlar için kullanılabileceğinin belirtilmiş olduğu, dolayısıyla 1999 yılı için artırımda bulunan davacı şirket hakkında bu yıl için haksız katma değer vergisi indiriminde bulunduğu yolunda düzenlenen inceleme raporuna dayanılarak tarhiyat yapılmasında yasaya uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle, istemi reddetmiştir.
Vergi idaresi, 4811 sayılı Vergi Barışı Kanunu yürürlüğe girmeden önce başlanılan, Kanun’un yürürlüğe girdiği ayı izleyen ayın başından itibaren bir ay içerisinde sonuçlandırılan, sonraki dönemlere devreden indirilebilir katma değer vergilerine ilişkin inceleme raporuna dayanılarak yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığını ileri sürerek kararın düzeltilmesini istemiştir.
Karar: Davacının; 1998-2001 vergilendirme dönemlerinde hesapladığı katma değer vergisi tutarlarını, 22.03.2003 tarihinde 4811 sayılı Yasa’nın 8. maddesine göre artırdığında ve istemi uyarınca ödeme planı düzenlendiği ve taksitlendirilen borçların ödendiğinde tartışma bulunmamaktadır.
4811 sayılı Yasa’nın, katma değer vergisinde matrah artırımını düzenleyen 8. maddesinin 7. fıkrasında; artırımda bulunulan yıllarla ilgili olarak, sonraki dönemlere devreden indirilebilir katma değer vergileri ile sınırlı olarak inceleme ve tarhiyat yapma hakkı saklı tutularak; hesaplanan katma değer vergisini artıran yükümlüler hakkında inceleme ve tarhiyat yapılmayacağı aynı maddenin 1. fıkrasında kurala bağlanmıştır.
4811 sayılı Yasa’nın 8. maddesinin 1. fıkrasında katma değer vergisi yükümlülerinin, her bir vergilendirme dönemi için verilen beyannamelerinde hesaplanan katma değer vergisinin yıllık toplamı üzerinden “hesaplanan katma değer vergisini” artırmalarına olanak tanınmıştır. Hesaplanan katma değer vergisi, yükümlülerin bir vergilendirme döneminde yaptıkları teslim ve hizmet bedelleri toplamı üzerinden belirlendiğinden, hasılatla ilgilidir. Katma değer vergisinde matrah artırımını öngören 8. maddesinin 1. fıkrası, ödenmesi gereken katma değer vergisinin yıllık tutarını artırma yönünde bir düzenleme içermediğinden, 7. fıkrada, kendileri hakkında sonraki dönemlere devreden indirilebilir katma değer vergisi ile sınırlı olmak üzere inceleme ve tarhiyat hakkı saklı tutulmuş, 10. maddenin 4. fıkrasında da aynı durum geçerli kılınmıştır. Bu yüzden 10. maddede, başlanan vergi incelemesinin Mart 2003 ayı sonuna kadar tamamlanması koşulunu içeren düzenleme; yükümlülerin katma değer vergisine tabi işlemleri nedeniyle hesaplanan katma değer vergisi yönünden 4811 sayılı Yasa’nın yürürlüğe girmesinden önce başlanan vergi incelemeleri ile ilgilidir.
Davacının, 1999 ve 2000 vergilendirme dönemlerine ilişkin işlemlerinin, indirilebilir katma değer vergileri ile sınırlı olarak 4811 sayılı Yasa’nın yürürlüğe girmesinden önceki tarihler olan 01.02.2002 ve 14.08.2002 tarihlerinde başlayan inceleme Mart 2003 ayı sonuna kadar sonuçlanmamışsa da bu incelemenin konusu; katma değer vergisinde matrah artırımına konu oluşturabilecek hesaplanan katma değer vergisi değildir. Yüklenilen katma değer vergisi, katma değer vergisi yükümlülerinin kendilerine yapılan teslimler nedeniyle düzenlenen faturalarda gösterilerek, maliyet kayıtlarına dahil edilen işlemlerle ilgili olup, alış belgesinde gösterilen bu verginin artırılması konusunda tasarruf yetkileri de bulunmadığından yasa yapıcı, 4811 sayılı Yasa’nın 8. maddesinin 1. fıkrası ve 10. maddesinin 4. fıkrasında hesaplanan katma değer vergisini artıran yükümlüler hakkında indirilebilir katma değer vergisine ilişkin inceleme ve tarhiyat hakkını saklı tutmuştur.
Bu nedenlerle vergi dairesi müdürlüğünün karar düzeltme isteminin, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendi uyarınca kabulü ile Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu’nun 28.12.2007 günlü ve E. 2007/219, K. 2007/641 sayıl kararı kaldırıldıktan sonra vergi idaresinin temyiz istemi yeniden incelendi.
Gerçekten bir emtia teslim edilmeksizin düzenlendiği saptanan faturaları kayıtlarına dahil ederek, yüklenmediği katma değer vergisini indirim konusu yapması nedeniyle davacı adına salınan vergi ziyaı cezalı katma değer vergisine karşı açılan davanın; 213 sayılı Yasa ve 3065 sayılı Yasa’nın 29. ve 34. maddelerine göre incelenerek sonuçlandırması gerekirken davacının, 4811 sayılı Yasa’nın hesaplanan katma değer vergisinin artırılmasına olanak tanıyan 8. maddesi ile ilgili kurularak, aynı maddede ve 10. maddede saklı tutulan indirilebilir katma değer vergisi hakkında da inceleme ve tarhiyat yapılamayacağı gerekçesiyle verilen tarhiyatın kaldırılması yolundaki ısrar kararının bozulması gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüyle Vergi Mahkemesinin ısrar kararının bozulmasına, oyçokluğu ile karar verildi.
X- KARŞI OY: Karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın düzeltilmesini gerektirecek nitelikte bulunmadığından istemin reddi gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz. (*)
————————————————————————————————————————————————
(*) Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu
Tarih : 15.05.2009
Esas No : 2008/620
Karar No : 2009/212
4811 s. K. Md. 8, 10
Benzer Konular:
Adres:Rağıp Tüzün Mah.Taşkın Sok.No:20 Yenimahalle/ANKARA Tel:(+90 312) 344 98 22 Mail:[email protected]
Tüm hakları ©2009-2010 Kanber KILINÇ Serbest Muhasebeci Mali Müşavir üzerinde saklıdır.