Banka Teminat Mektubu;Yurticinde veya yurtdisinda yerlesik gercek ya da tuzel kisiler lehine bir malin teslimi, bir isin yapilabilmesi ya da bir borcun vadesinde ödenmesi vb. Konularda, sözkonusu yüklenimin yerine getirilememesi halinde, belirli bir tutarin kayitsiz sartsiz ödeneceginin bir mektupla taahhüt edildigi kredi uygulamasidir.
Güvenilir bir bankanin ödeme taahhüdü destegini alarak bir ise girmek calismalarinizda ve müsteri iliskilerinizde size güvenilirlik ve esneklik kazandiracaktir. Diger yandan teminat mektuplari, muhatap acisindan da, isin tamamlanmamasi ihtimaline karsi bir banka güvencesi icermesi acisindan güven ve rahatlik saglayacaktir.
Teminat mektubu verildiginde, Banka kendi sayginligini ve güvenilirligini müsterinin kullanmasina izin vermektedir. Böylece kredilendirilen firma güvence olarak sermaye baglamayip, teminat mektuplari ile is yapma olanagina kavusur. Keza isi yaptiracak kurulus da banka teminat mektubu nedeniyle kendini daha güvence de hisseder.
Isin mahiyetine göre, sürekli ya da süresiz olarak düzenlenebilen teminat mektuplari icin firmadan faiz talep edilmemekte bunun yerine mektubun vadesine göre belirlenen oranlar üzerinden komisyon tahsil edilmektedir.
Teminat mektupları kural olarak Damga Vergisi Kanunu çerçevesinde nispi oranda damga vergisine tabidir. Müşterilerce bankaya verilen teminat mektubu talep mektubu ve diğer talimatlar da maktu damga vergisine tabidir. Bankalarca, müşteriden tahsil edilen damga vergisi karşılığı da Banka ve Sigorta Muameleleri vergisine tabi olup, bu tutar da damga vergisi karşılığı ile birlikte müşteriden tahsil edilir.
Bir garanti sözleşmesi olan teminat mektuplarındaki temel unsur belli bir riskin garanti edilmesidir. Belirli olmayan riskler lehtarı tüm ticari ilişkilerinden doğan risklerin garantisi gibi- garanti edilemeyeceği gibi; risk kavramı dışında olan ve riskin doğumunu engellemeyen borçluya (lehtara) ait def’iler de -borcun geçersizliği, imkânsızlık, mücbir sebep, sözleşmenin yapılmamış olması, ehliyetsizlik garanti veren banka tarafından ileri sürülemeyecektir. Lehtarın def’ilerine örnek vermek gerekirse, teminat mektubu ile;
- Kefilin borcunu ödeyeceği garanti edilmiştir. Ancak kefalet geçersizdir.
- Haricen taşınmaz satışı yapılmış; alıcının satış bedelini ödeyeceği garanti edilmiştir. Ancak Tapu’da yapılmayan satış geçersizdir.
- Kiracının taşınmazı tahliye edeceği garanti edilmiştir. Ancak 6570 sayılı Yasaya göre tahliye istemek mümkün değildir.
Tüm bu örneklerde fiili garanti edilen kefil borcunu yerine getirmez ise; alıcı taşınmazın bedelini ödemezse; kiracı evi tahliye etmez ise garanti edilen risk doğmuş olacak; ancak lehtarın, muhataba karşı borcu ödememe şeklinde bir def’i ortaya çıkacaktır. Borçluya ait bu def’ileri bağımsız bir yükümlülük altına giren banka ileri süremeyecek; tazmin talebini yerine getirecek ve aralarındaki kontrgarantiye dayanarak lehtara rücu edecektir.
Buna karşılık; teminat mektubu banka ile muhatap arasında bir garanti sözleşmesi oluşturduğundan, Borçlar Hukukunun tüm diğer sözleşmeleri gibi, sözleşme tarafı banka, kendisine ait def’ileri -mektubun sahteliği, bankayı borç altına sokan kişilerin yetkili olmadığı, riskin sona erdiği veya gerçekleşmediği, teminat mektubunun ahlaka, adaba, kamu düzenine aykırılığı- ileri sürebilecektir.
Keza garanti veren banka risk doğmuş olsa dahi, Medeni Kanunun 2. maddesinde düzenlenen “Hakkın kötüye kullanılmasını Kanun himaye etmez” kuralına da dayanabilecektir.
Örnek vermek gerekir ise,
- Avans teminat mektubu verilmiş, ancak muhatap avansı lehtara ödememiştir.
- Lehtarın kredi borcunu iade edeceği garanti edilmiş, ancak kredi verilmemiştir.
- Müteahhidin yükümlülüğü garanti edilmiş, ancak iş sahibi kendi yükümlülüğü olan arsayı tahsis edememiş veya inşaat ruhsatını almamıştır.
- İhracatçının malı göndereceği garanti edilmiş, ancak ithalatçı FOB satışı nedeniyle kendi yükümlülüğünde olan gemiyi sağlayamamıştır.
Tüm bu örneklerde lehtarın garanti edilen edimini yerine getirememesi halinde -avans miktarının veya kredinin iade edilmemesi, inşaatın yapılmaması, malların gönderilmemesi- garanti edilen risk doğduğundan lehtarın bu örneklerdeki def’ilerine banka dayanamayacaktır. Buna karşılık; muhatabın riskin doğduğunu ileri sürerek tazmin talebinde bulunması halinde banka bir hakkın kötüye kullanıldığını avansın verilmemesine veya kredinin kullandırılmamasına rağmen iade edilmediğine, arsanın temin edilmemesine rağmen inşaatın yapılmadığına, geminin sağlanmamasına rağmen malların gönderilmediğine dayanan tazmin talepleri ileri sürebilir.
Ancak belirtmek gerekir ki, teminat mektuplarının niteliği gereği bankalar, usulüne uygun bir yazılı tazmin talebinin gelmesi halinde, Yargıtay’ın yerleşmiş kararlarında belirtildiği gibi, derhal ve hiç bir araştırma yapmadan ödemeye ve lehtara rücu etmeye yetkilidir. Bankanın itibarı da, usulüne uygun bir teminat mektubunun derhal tazminini gerektirir.
Bir banka ancak likit, kesin bir delil varsa muhataba ödeme yapamaz, öderse zarara kendisi katlanır. Likit, kesin deliller riskin sona emesi örneğin garanti edilen borcun ödenmiş olduğunun veya garanti edilen verginin yatırıldığının belgelenmesi- veya risk doğsa da tazmin talebinin hakkın kötüye kullanılması ile ilgili olabilir.
Bir bankanın, tazmin talebi halinde ödeme yetkisi bulunmasına karşı mutlaka ödeme yükümlülüğü yoktur. Diğer bir deyişle, bankanın ilk talepte ödeme garantisinin sonucu; önce öde, sonra dava et şeklinde yorumlanamaz. Böyle bir sonuç belli bir riskin garantisini gerektiren teminat mektubunun niteliğine ve dava ekonomisine aykırı olur. Buna karşılık, ilk talepte ödeme garantisinin sonucu; ispat külfeti yer değiştirir. Bankayı dava eden muhatap değil, fakat mektubu veren davalı banka riskin doğmadığını, sona erdiğini, risk doğmuş olsa bile hakkın kötüye kullanıldığını ispat zorunda kalır.
Mektubu tazmin talebini reddeden banka için önemli diğer bir risk muhatabın dava açma yerine, bankaya ödeme emri göndermesidir. Banka ödeme emrine ancak borcun olmadığını ileri sürerek itiraz edebilir. Ancak lehtar ile muhatap arasındaki hukuki ilişkinin tamamen dışında olan bankanın riskin doğmadığını, sona erdiğini veya hakkın kötüye kullanıldığını ispat etmesi çok zor olup; bu konuda lehtarın gerekli tüm belgeleri sağlaması gerekir. Bankanın itirazı halinde, itirazın iptali davası açılırsa ve banka davayı kaybederse, ayrıca %40 olan icra inkar tazminatını ödeyip ödemeyeceği tartışmalıdır. Yargıtay’ın bu konuda çelişkili kararları vardır. Yargıtay yerleşik içtihatlarında icra inkar tazminatına karar verilmesi için mutlaka likit, kesin bir borcun varlığını haklı olarak aramaktadır. Ancak mektuptaki meblağ, bankanın azami sorumluluğunu belirlemekte; ihtilaf halinde riskin doğup doğmadığı ve ne miktar için doğduğu mahkeme kararı ile saptanmakta; Yargıtay kararlarında ise teminat mektubunun bir kıymetli evrak olmadığı, borç ikrarı oluşturmadığı kabul edilmekte olduğundan burada likit, kesin bir borçtan söz edilmeyecek ve banka davayı kaybetse dahi %40 icra inkar tazminatına hükmetme kanuna aykırılık oluşturacaktır.
Teminat mektuplarının garanti sözleşmesi sayılması sonucu; banka asli ve bağımsız bir yükümlülük altına girmekte, kefaletten farklı olarak ödediği meblağları kanuni halefiyet nedeniyle borçluya rücu edememektedir. Bu durumda bankanın lehtara -borçluya- rücu edebilmesi için uygulamada konrtgaranti denilen bir sözleşme banka ile lehtar arasında imzalanmakta veya kredi sözleşmesine rücu imkânı veren hükümlere yer verilmektedir.
Banka teminat mektupları vadeli veya vadesiz olabilmekte, vadeli teminat mektuplarında bankaların sorumluluğu ya vade sonunda sona ermekte veya muhatabın riskin vade içinde doğduğunu ispat etmesi koşulu ile on yıl devam etmektedir. Banka, yükümlülüğünün vade sonunda sona ermesini sağlamak için mutlaka BK. 110 uncu maddeye eklenen fıkra ve Yargıtay kararları uyarınca teminat mektubunda “Bu teminat mektubu vade sonuna kadar yazılı tazmin talebinde bulunulmadığı takdirde hükümsüz olacaktır” şeklinde veya benzeri bir ibareye yer vermelidir. “Bu teminat mektubu ……… tarihine kadar vadelidir” ibaresi ile yetinilmesi halinde ise muhatap, riskin vade içinde doğduğunu ispat koşulu ile on yıl içinde bankadan mektubun tazminini isteme hakkına sahip olmaktadır.
Uygulamada teminat mektuplarının ne zaman zamanaşımına uğradığı da sorun yaratmaktadır. Vadesiz teminat mektuplarında, on yıllık zamanaşımının başlangıç tarihi, mektubun tazmin edildiği tarih değildir. Borçlar Kanununa göre bir borç muaccel olduğu tarihten itibaren zamanaşımı işlemeye başladığından; teminat mektuplarında da on yıllık zamanaşımı, garanti edilen riskin muaccel olduğu tarihten itibaren başlayacaktır. Oysa taraflar arasındaki ilişkinin dışında olan bankanın muacceliyeti belirlemesi çok zordur. Böylece 15-20 sene evvel verilmiş olan bir teminat mektubunun dahi zamanaşımına uğrayıp uğramadığını tespit sorun yaratabilmektedir.
BK. 110/2 maddede öngörülen şartı içeren vadeli bir teminat mektubunun tazmini vade içinde istenmez ise, vade sonunda bankanın yükümlülüğü son bulacağından zamanaşımı söz konusu olmayacaktır. Sadece vade tarihini belirleyen teminat mektubu ise en geç düzenleme tarihinden itibaren on yıl sonunda zamanaşımına uğrayacaktır.
Teminat mektupları ile banka asli ve bağımsız bir yükümlülük altına girdiğinden, fer’i nitelikteki kefaletten farklı olarak muhatabın, lehtardan olan alacağının temliki ile birlikte teminat mektubu da yeni alacaklıya geçmemektedir. Teminat mektubu muhatabının değişmesi ancak bankanın sözleşme tarafı değişikliğine -muhatabın değişikliğine- muvafakat etmesi ile mümkün bulunmaktadır. Teminat mektubu metninde “transferable” “devredilebilir” gibi ibarelerin yer alması halinde, banka devre başlangıçta muvafakat ettiğinden, bankanın yeni bir iznine gerek olmaksızın muhatap değişikliği mümkündür. Buna karşılık, teminat mektubu nedeniyle doğmuş veya doğacak bir alacak, diğer alacaklar gibi temlik edilebilecek, ancak bankanın yeni alacaklıya ödeme yükümlülüğü, alacağını temlik etmiş bulunan muhatabın usulüne uygun tazmin talebine bağlı olacaktır.
Teminat mektupları kıymetli evrak olmadığından; mektubun haczi mümkün olmayacak; ancak teminat mektubundan doğan alacak haczedilebilecektir.
Teminat mektuplarının tazmin talebi yazılı şekilde olmalıdır. Teminat mektubu bir garanti sözleşmesi olduğundan, diğer bir deyişle belli bir risk garanti edildiğinden sadece “tazmin ediniz” şeklindeki bir tazmin talebi usulüne uygun olmayacak, mutlaka lehtarın “taahüdünü yerine getirmediği” bildirilecektir. Aksi takdirde, lehtara rücu sorun yaratabilecektir.
Teminat Mektubu Çeşitleri
Teminat mektuplarını “konularına” , “geçerli oldugu sürelere” ve “bankanın ödemekle yükümlü oldugu meblaga” göre üç bölümde toplamak mümkündür.
a. Konularına Göre Teminat Mektupları
i) Geçici Teminat Mektupları
Geçici teminat mektupları, mektup metninde belirli bir süre için geçerli oldugu belirtilerek düzenlenen teminat mektuplarıdır. Mektupta belirtilen süre içinde tazmin talep edilmedigi takdirde, bir daha paraya çevrilmesi istenemez.
ii) Kesin Teminat Mektupları
Bu tür teminat mektuplarında, lehdarın mektupta belirlenen yükümlülügünü yerine getirecegi, aksi takdirde mektup miktarının banka tarafından muhataba ödenecegi garanti edilir. lehdarın, 4 yükümlülügünü kısmen ya da tamamen yerine getirmemesi halinde, bankanın tazmin borcu dogar. Bankanın tazmin edecegi miktar, genelde mektup bedeli ile sınırlıdır; ancak, üstü açık mektuplarda tazmin edilen miktar, mektup bedelinin çok üstünde olabilir.
iii) Avans Teminat Mektupları
Müteahhitlerin kazandıkları kamu veya özel sektör ihalelerinde, ise baslamaları için aldıkları pesin avans miktarının, bir banka tarafından garanti edilmesidir. Sözlesme hükümlerine uygun olarak müteahhit taahhütlerini yerine getirdikçe, avans, hak edislerinden mahsup edilmek (düsülmek) suretiyle geri alınır.
iv) Mahkeme ve cra Dairelerine Hitaben Verilen Teminat Mektupları
Bu tür teminat mektuplarının konusu çok çesitli olabilir: Menfi tespit, ihtiyati haciz, ihtiyati tedbir, yürütmenin durdurulması (tehiri icra), icralardaki ihaleye katılmak, yurt dısındaki bir kisinin Türkiye’de dava açması, vs. gibi çesitli konularda ilgili mahkeme veya icra müdürlügüne hitaben düzenlenir. Bu konularda mahkemelere hitaben verilen teminat mektupları vadesiz mektuplardır. Menfi tespit davaları ile ilgi olarak verilen teminat mektuplarında, borçlu, borcunun bulunmadıgının tespiti için mahkemeye müracaat etmektedir. Mahkemenin kararının kesinlesmesine kadar, ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep eder. Mahkeme, tedbir kararı uyarınca kararın borçlunun aleyhine kesinlesmesine kadar alacagını tahsil edemeyen alacaklının muhtemel zararını karsılamak üzere borçlunun teminat vermesini talep edebilir. Karar borçlu aleyhine kesinlestigi takdirde, alacaklı zararını mektubu tazmin ederek karsılayacaktır. htiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarında ise, üçüncü sahısların ugrayacakları muhtemel zararlarının tazmini amacıyla davacı veya alacaklı lehine, kararı veren Mahkemeye hitaben teminat mektubu verilir. Alacaklı hacizde veya tedbirde haksız çıktıgı zaman, üçüncü sahısların zararı mektup tazmin edilerek karsılanacaktır. cranın geri bırakılması (tehiri icra) için verilen teminat mektuplarında ise, mahkemenin aleyhine verdigi kararı temyiz eden borçlu, hükmedilen para kadar bir teminat mektubu vererek, Yargıtay’dan tehiri icra kararı almak üzere süre talep eder. Yargıtay, incelemenin sonuna kadar tehiri icra kararı verdigi takdirde, icraya devam edilmez. Sonuçta Yargıtay, lehdar aleyhine karar verdigi takdirde mektup icra dairesi tarafından tazmin edilecektir; aksi durumda ise mektup iade edilir.
v) Vergi Dairelerine Hitaben Verilen Teminat Mektupları
Tarh edilen vergi ve bunların cezalarına itiraz edilmesi veya verginin takside baglanmasını saglamak amacıyla ilgili vergi dairesine hitaben düzenlenir.
vi) Gümrüklere Hitaben Verilen Teminat Mektupları
Bu tür teminat mektupları genellikle, gümrükten geçirilen malların vergi ve resimleri ile bunların cezalarının banka tarafından garanti edilmesini saglamak amacıyla ilgili gümrük müdürlügüne hitaben hazırlanır. Gümrük idareleri vadeli mektup kabul etmedikleri gibi, genellikle limitsiz tabir edilen üstü açık mektup seklinde düzenlenmesini talep etmektedirler. Gümrük müdürlüklerinin dosyayı incelemeleri uzunca bir süre aldıgından, uygulamada, uzun yıllar sonra mektup miktarının çok daha üstünde bir tazmin riskiyle karsılasılmaktadır. Örnegin, 100 milyon TL’lık bir mektup için bes altı yıl sonra bir kaç milyar TL’lık tazmin talebi ile karsılasmak olasıdır.
vii) Serbest Konulu Teminat Mektupları
Teminat mektupları, yukarıda anlatılanlardan baska her çesit konuda resmi dairelere, özel kisi veya kuruluslara hitaben de verilebilir. Kiralanan tasınmazın depozitosu, acentelik, bayilik, herhangi bir borcun teminatı gibi çok çesitli konular için özel metinli teminat mektubu düzenlenebilir.
b. Geçerli Oldugu Sürelere Göre Teminat Mektupları
i) Vadeli Teminat Mektupları
Bu tip mektuplar belirli bir vadeye tabidir. Belirtilen vadeye kadar mektubun tazmini yazılı olarak bankadan istenilirse mektupta yazılı olan meblag muhataba ödenir. Mektup metninde “… vade tarihine kadar tazmin talebinde bulunulmadıgı takdirde, teminat mektubunun hükümsüz hale gelecegi…” seklinde bir ibarenin bulunması sarttır. Aksi takdirde muhatap, vade tarihine kadar riskin gerçeklesmis olması halinde, vadeden itibaren 10 yıl içinde tazmin talep edebilecektir. Vade, bir kaç sekilde gösterilebilir : Belirli bir tarihe kadar geçerli olacak sekilde; örnegin, “20/09/2009 yılına kadar geçerlidir” seklinde düzenlenebilir. Belirli bir süre için geçerli olacak sekilde; örnegin, “30 gün için geçerlidir” seklinde düzenlenebilir. Belirli bir tarihten sonra yine belirli bir süre için geçerli olacak sekilde; örnegin, “20/09/2008 tarihinden itibaren 30 gün için de tazmin talep edilmesi” seklinde Olmak üzere vade çesitli biçimlerde düzenlenebilir.
ii) Süresiz Teminat Mektupları
Üzerinde belirli bir geçerlilik süresi olmayan ve süresiz olarak yürürlükte kalan mektuplardır. Süresiz teminat mektupları, Borçlar Kanunu’nun da belirtilen 10 yıllık genel zaman asımı süresine tabidirler. Tanzim tarihinden itibaren 10 yıl içinde tazmin talep edilmedigi takdirde, zaman asımına ugrar.
c. Bankanın Ödemekle Yükümlü Oldugu Meblaga Göre Teminat Mektupları
Bankanın ödemekle yükümlü oldugu meblaga göre teminat mektupları limitli teminat mektupları ve limitsiz teminat mektupları olarak ikiye ayrılmaktadır.
i) Limitli (Ödeme Tutarı belirli) Teminat Mektupları
Limitli teminat mektuplarında bankanın ne kadar risk üstlendigi kesin olarak bellidir. Baska bir ifadeyle, tazmin talep edilmesi halinde bankanın en çok ne kadar para ödeyecegi mektup metninde kesin bir sekilde yer alır.
ii) Limitsiz (Üstü Açık – Ödeme Tutarı belirsiz) Teminat Mektupları
Bu çesit mektuplarda, bankanın ödemeyi garanti ettigi belirli bir meblag yer almakla birlikte “… verildigi tarihten itibaren hesaplanacak kanuni faiz ve gecikme cezası ile birlikte ödenecegi …” seklinde bir ibare de yer aldıgından; tazmin anında mektup bedelinin çok daha üstünde bir taleple karsılasılabilir. Bu nedenle üstü açık mektup olarak tabir edilirler. Genellikle gümrük idarelerine hitaben verilen teminat mektupları bu tip mektuplardır. Mektup metninde belirli bir meblag yer almakla beraber; bu meblaga ek olarak, mektubun düzenlendigi tarihten itibaren hesaplanacak faiz ve gecikme cezalarının da ödenecegi garanti edildiginden, bazen mektupta belirtilen miktarın bir kaç katı tazmin riskiyle karsılasmak mümkündür. Bu çesit mektupların verilmesi söz konusu oldugu zaman, risk-kredi teminatı dengesinin çok iyi ayarlanmıs olması gerekir.
Teminat Mektuplarının Haczi veya Temliki
a. Teminat Mektuplarının Haczi
Bir banka tarafından muhataba verilen teminat mektubu nedeniyle banka bir rizikoyu garanti etmekte ve muhatabın ilk yazılı talebinde ödeme yapmayı taahhüt etmektedir. Bu sekilde, muhatap lehine olası bir alacak hakkının dogması söz konusu olmaktadır. Uygulamada muhatabın alacaklılarının teminat mektubu üzerine haciz koymak istemelerine rastlanılmaktadır. Teminat mektubu, hisse senedi, tahvil veya kambiyo senedi (bono, çek, poliçe) gibi kıymetli evrak niteliginde olmadıgından, muhatabın borcu nedeniyle mektubun kendisinin haczi mümkün degildir. Tazmin talebinin dogrudan muhatap tarafından yapılması gereklidir. Muhatap dısında üçüncü sahısların yapacakları tazmin taleplerine banka uymak zorunda degildir. Ancak, rizikonun gerçeklesmesi nedeniyle muhatap lehine bir alacagın dogması halinde, bu alacak hakkı haczedilebilecektir.
b. Teminat Mektuplarının Temliki
Temlikileride dogup dogmayacagı belli olmayan bir risk garanti edildiginden, teminat mektupları kıymetli evrak (bono, çek, poliçe) gibi devir veya ciro edilemez. Ancak, asagıda belirtilen sartlarla teminat mektubundan dogan alacak üçüncü bir sahsa temlik edilebilir.
i) Muhatabın Teminat Mektubundan Dogan alacagını Temlik Etmesi
Teminat mektubunun nakde dönüstürülmesi (tazmini), muhatabın yazılı olarak tazmin talebinde bulunması ile mümkündür. Bu durumda, muhatabın teminat mektubundan dogan alacagının veya dogacak alacak hakkının temlikinde, muhatap yazılı olarak tazmin talebinde bulunmadıkça bankanın ödeme yükümlülügü ortaya çıkmayacaktır. Ancak, muhatabın tazmin talep etme hakkı dogdugunda, temlik sözlesmesi ile alacagı devralana banka tarafından ödeme yapılabilir. Muhatabın tazmin talep edip etmeyecegi belirgin olmadıgından, teminat mektuplarının temliki uygulamada tercih edilen ve uygulanan bir teminat sekli degildir.
ii) Teminat Mektubunda Muhatabın Degismesi
Özellikle yabancı ülkelerden talep edilen teminat mektuplarında, bu mektupların devredilebilir (transferable) olması istenilmektedir. Bankanın muvafakati olmaksızın muhatap tek basına böyle bir devir yetkisine sahip degildir. Bu ancak, teminat mektubu metninde devredilebilir kaydının bulunması, ya da tarafların daha sonra buna muvafakat vermesine baglıdır.
Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar
c. Teminat Mektuplarına İhtiyati Tedbir Konulması
Bankaların ilk yazılı talepte muhatabın beyanını yeterli görerek ödeme yapmaları, bazen teminat mektuplarının haksız olarak tazmin edilmelerine neden olmaktadır. Bankanın teminat mektubu bedelini muhataba ödemesini durduracak tek yasal yol, mahkeme kararıyla mektup üzerine ihtiyati tedbir konmus olmasına baglıdır. htiyati tedbir kararının bankaya teblig edilmesi halinde, teminat mektubunun tazmin talebi yerine getirilmez. Teminat mektubunun metninde açıkça; “… ihtiyati tedbir kararına ragmen ödeme taahhüdü … ” bulunsa dahi, muhataba ödeme yapılamaz. Teminat mektubunun yurt dısındaki bir muhataba verilmis olması halinde dahi aynı durum geçerlidir. htiyati tedbir kararının varlıgına ragmen ödeme yapılması halinde, tedbir kararına uymayan yetkililer, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu uyarınca, bir aydan altı aya kadar hapis cezasını gerektiren suç islemis olurlar.
d. Müsteri’nin Hesabından Üçüncü Sahsa Teminat Mektubu Verilmesi
Uygulamada zaman zaman karsılasılan bir sorun da, bir kisinin gayrı nakdi kredisinden bir baska kisinin faydalandırılmak istenilmesidir. Bankanın kredili müsterileri yazılı talimat vererek; örnegin, sirket ortakları ya da çalısanları lehine teminat mektubu verilmesini istemektedirler. Kendisine teminat mektubu kredisi açılmıs ve genel kredi sözlesmesini imzalamıs olan sahıs veya sirketten baskası lehine teminat mektubu verilmesi, Bankalar Kanununda yasaklanmıstı. Ancak, yasada yapılan son degisiklikle bu yasak kaldırılmıstır.
Adres: Kızılay Atatürk Bulvarı No:64/25 Çankaya/ANKARA | Telefon:(312) 419 80 08 | Mail: [email protected] | web Tasarım: kızılayWeb | © 2012 Tüm Hakları Saklıdır.