MÜKELLEFİN ÖLÜMÜ SONUCU VERGİSEL SORUMLULUKLAR

Bilindiği üzere ölen bir kişinin kanuni mirasçılarının medeni kanuna göre 3 ay içerisinde mirası kabul veya reddetme hakları bulunmaktadır. İlgililerin belirtilen sürede mirası reddetmemeleri halinde miras kabul edilmiş sayılır.

Medeni Kanun’a göre; kişilik, ölüm ile sona ermektedir. Vergi Usul Kanunu’nun 164. maddesine göre ise ölüm işi bırakma hükmünde olup, ölüm hadisesinin müteveffanın mirasçıları tarafından vergi dairesine bildirilmesi gerekmektedir. Ancak mükellefin ölümü ile mükellefiyetine ilişkin sorumlulukları bitmemektedir. Öncelikle işi terk bildiriminin vergi dairesine bildirilmesi gerekir. Vergi kanunlarında belirlenen sürelerde ise diğer yükümlülüklerinin yerine getirilmesi gerekmektedir.

Söz konusu yükümlülükleri ölen kişi yerine getiremeyeceğine göre bu sorumluluk Vergi Usul Kanunu’nun 12. maddesine göre mirası reddetmemiş mirasçılarına geçmektedir. Diğer taraftan kanuni mirasçılarından herhangi birinin ölen kişiye ait vergisel yükümlülükleri yerine getirmesi ile diğer mirasçılar bu sorumluluktan kurtulmaktadırlar.

Ölen bir mükellefe ilişkin olarak mirasçıları tarafından yerine getirilmesi gereken vergisel sorumluluklar aşağıdaki şekilde özetlenebilir.

1- Ölüm nedeni ile işi terk bildiriminin yapılması.

2- Vergi Beyannamelerinin verilmesi,

3- Diğer ödevlerin yerine getirilmesi.

ÖLÜM NEDENİ İLE İŞİ TERK BİLDİRİMİNİN YAPILMASI

Normal şartlarda işi terk mükellef tarafından 213 sayılı VUK’un 168. maddesine göre vergi dairesine 1 ay içerisinde bildirilmesi gerekir. Yine VUK’un 116. maddesinde ölüm nedeni ile mirasçılara geçen bildirimde bulunma ve beyanname verme sürelerine ölüm tarihinden itibaren 3 ay ekleneceği hükme bağlanmıştır. Buna göre mükellefin ölümü nedeni ile işi terk bildirimi ölüm tarihinden itibaren 4 ay içerisinde verilebilecektir.

Ancak mirasçıların işi terk bildirimini 4 ay içerisinde verebilmeleri için ölen kişiye ait faaliyetin durdurulmuş olması gerekir, eğer söz konusu faaliyet ölüm hadisesine rağmen halen devam ediyorsa ölen kişiye ait işi terk bildiriminin ölüm tarihinden itibaren 1 ay içerisinde verilmesi gerekmektedir.

ÖLEN KİŞİYE AİT BEYANNAMELERİN VERİLMESİ

Ölen mükellefin ölüm tarihine kadar faaliyette bulunduğu (önceki) aylara/yıllara ait verilmemiş beyannameleri ile ölüm tarihinde içinde bulunulan ayın/yılın başlangıcı ile ölüm tarihi arasındaki döneme tekabül eden kıst dönem beyannamelerinin verilmesi mirasçılara geçen ödevlerdendir.● Gelir vergisi beyannamesinin verilme süresi için 193 sayılı GVK’da; Bir takvim yılına ait beyannamenin ölüm halinde, ölüm tarihinden itibaren 4 ay içinde verileceği hükme bağlandığından içinde bulunulan takvim yılına ait Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesinin ölüm tarihinden itibaren 4 ay içerisinde verilmesi gerekmektedir.

● Önceki yıla ait Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesinin verilme süresi dönembaşı ile ölüm tarihi arasındaki döneme ilişkin Yıllık Gelir Vergisi beyannamesinin verilme süresinde sonraki bir tarihe rastlaması halinde her iki beyannamede, kıst döneme ait beyannamenin verilme süresi içerisinde verilecektir.

● Diğer beyannameler için kendi mevzuatında belirlenen süreye Vergi Usul Kanunu’nun 16. maddesi gereğince 3 ay eklendikten sonra ortaya çıkan sürede verilecektir.

● Mükellefin vefat etiği tarihi içine alan 2009/1 gelir geçici vergisi beyannamesinin verilme süresi aynı döneme ait Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesinin verilme süresinden sonraki tarihte olması nedeni ile 2009/1 gelir geçici vergisi beyannamesinin verilmesine gerek bulunmamaktadır.

● Ölen kişi adına ölümünden sonra tahakkuk eden vergiler beyanname verme süresi içerisinde ödenmesi gerekmektedir.

● Ölen kişi adına ikmalen, resen ve idarece tahakkuk ettirilen vergileri tahakkuk tarihinden itibaren 1 ay içerisinde ödenir.

● Cezaların şahsiliği kuralı gereğince mükellefin ölümü halinde, mükellefin fiil ve işlemlerinden kaynaklanan ve kesilmiş/ kesilecek, tahakkuk etmiş ve tahakkuk edecek usulsüzlük, özel usulsüzlük, vergi ziyaı vb. vergi cezaları kesilmez, kesilmiş cezalar terkin edilir.

MİRASÇILARIN İŞE BAŞLAMA BİLDİRİMİ

Bir mükellefin ölümü üzerine mirasçıların işletmeyi devam ettirmeme yönünde karar vermeleri halinde bu ticari işletme bünyesindeki hak ve borçları ölüm tarihi itibariyle bir mal varlığına ya da borca dönüştürülür ve işletmenin faaliyetine bu şekilde son verilir.

Ancak mirasçıların faaliyete devam etmek istemeleri halinde işe başlamayı vergi dairesine bildirmek zorundadırlar. İşe başlamanın bildirilmesinde ise iki türlü durum ortaya çıkmaktadır.

● Murise ait işletmenin faaliyeti, ölüm tarihi itibariyle fiilen sona erdirilmiş ve mirasçıların mirası kabul etmesi üzerine tekrar faaliyete başlanması halinde işe başlama bildiriminin işe başlamadan önce yapılması gerekir.

● Murise ait işletmenin faaliyeti ölüm tarihi itibariyle sona erdirilmemiş ise varislerin ölüm tarihinden itibaren 1 ay içerisinde işe başlamayı vergi dairesine bildirmeleri gerekmektedir.

DİĞER HUSUSLAR

Murisin faaliyetine yönelik hesaplarının ölüm tarihi itibariyle kapatılması ve işe devam eden mirasçıların hesaplarının ise yeniden açılması şartıyla murisin mevcut defter ve belgelerinin hesap dönemi sonuna kadar, işe devam eden mirasçılar tarafından kullanılması mümkün bulunmaktadır.

Ayrıca, işe devam eden mirasçıların söz konusu hesap döneminin son ayı içinde yeni hesap dönemi için kendi adlarına defter tasdik ettirmeleri ve usulüne uygun olarak belgelerini anlaşmalı matbaalara bastırmak veya notere tasdik ettirmek suretiyle kullanmaları gerekmektedir.

Muris adına kayıtlı ÖKC, mirasçılar tarafından mali hafızası değiştirilmeksizin vergi dairesince mali bilgilerinin tespit edilmesi, cihaz üzerinde yapılacak mükellefiyet bilgileri düzeltmesi ve yeni levha çıkartılması halinde kullanılabilecektir.

Ölen mükellefin faaliyette bulunduğu dönemlere ilişkin yasal defter ve belgelerinin muhafaza ve ibraz yükümlülüğü mirasçılarına geçmektedir.

Ölen mükellefin tüm vergi borçlarından, veraset ilamı esas alınarak her bir mirasçı hissesine düşen miras payı oranında sorumlu bulunmaktadır.

Ferdi bir işletmenin sahibinin ölümü halinde, kanuni mirasçılar tarafından işletmenin faaliyetine devam olunması ve mirasçılar tarafından işletmeye dâhil iktisadi kıymetlerin kayıtlı değerleriyle aynen devir alınması halinde değer artış kazancı ve KDV hesaplanmayacaktır.

Varislerin kendilerine intikal eden miras dolayısı ile Veraset ve İntikal Vergisi Beyannamesi vermeleri ölüm nedeni ile kendi adlarına doğan bir mükellefiyettir.

Benzer Konular:

  1. MÜKELLEFİN ÖLÜMÜ İLE İDARİ PARA CEZALARI MİRASÇIDAN İSTENEBİLİR Mİ?
  2. GAYRİMENKULLERİN ELDEN ÇIKARILMASINDA VERGİSEL SORUMLULUKLAR
  3. MÜKELLEFİN VEFATI HALİNDE MÜKELLEFİYET
  4. YILLARA GÖRE MÜKELLEFİN VERGİ YÜKÜ
  5. VERGİLENDİRMEDE SORUMLULUKLAR
line
footer

Siteyi Yabancı Dile Çevirmek İçin Yukarıdaki İlgili Ülke Bayrağına Tıklayınız. / Language - Translation

Adres:Atatürk Bulvarı No:64/25 Kızılay-Çankaya/ANKARA Telefon:(+90 312) 419 80 08 - © 2011 Tüm Hakları Saklıdır.

Web Tasarım:kızılayWeb