Kanber KILINÇ Serbest Muhasebeci Mali Müşavir

6183 SAYILI KANUNA GÖRE MALVARLIĞI ARAŞTIRMASI

25 Ocak 2009

1) GİRİŞ

Kamu giderlerinin finansmanın en önemli kaynağının vergiler olduğu tartışılmaz bir gerçektir. Kamu kaynaklarının temininde büyük payı olan vergilerin tahsil edilmesi ise başlı başına bir sorun olmaktadır. Denk bütçe yapmakta zorluk çeken ve daha fazla mali kaynağa ihtiyacı olan ülkemizde vergi gelirleri büyük önem taşımaktadır.

Bilindiği üzere ülkemizde kamu alacaklarının tahsili 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun ile yapılmaktadır. Adından da anlaşılacağı üzere 6183 sayılı kanun bir usul kanunu olup amme alacaklarının tahsilinin usulünü belirlemektedir.

Amme alacaklarının, kanunlarında belirlenen vadelerde ilgilileri tarafından ödenmesi esastır, ancak çeşitli sebeplerle vadesinde ödenmeyen kamu alacaklarının tahsil edilebilmesi için cebri takip dediğimiz amme alacağını tahsil etme yöntemlerine başvurulmaktadır. Ancak amme alacaklarının tahsili için kanun koyucunun belirlediği tahsilât yöntemlerinin uygulanması sırasında mükelleflerin temel haklarının korunmasına azami dikkat edilmesi gerekmektedir.

Amme alacağının hazineye intikal ettirilmesi mükellefin gönüllü ödeme yapmaması neticesinde cebri takibat yolu ile olmaktadır. Cebri takibatın önemli unsurlarından bir mükellefin elinde bulunan varlıklarının tespit edilmesi ve haczedilerek paraya çevrilmesidir.

Öte yandan borcunu ödemede acze düşen mükelleflerin de aciz halinin tespiti ve tahsili imkânsız hale gelen amme alacağının terkini için mükellef nezdinde yapılacak malvarlığı araştırmasının büyük önemi bulunmaktadır.

2) AMME ALACAĞININ KORUNMASI VE TAHSİL YOLLARI

6183 sayılı kanunun 9 ila 36′ncı maddelerinde amme alacağının koruması ile ilgili hükümlere yer verilmiştir. Bu hükümler amme alacağının rıza’en ödenmemesi neticesinde, alacağın tahsilinin tehlikeye girmesinin önlenmesi ve alacaklı amme idaresinin haklarının korunması amacını taşımaktadır.

Amme alacaklarının korunması;

ü Teminat isteme, ( Madde 9, 10, 11, 12)

ü İhtiyati haciz, ( Madde 13, 14, 15, 16, )

ü İhtiyati tahakkuk, ( Madde 17, 18, 19, 20)

ü Diğer koruma hükümleri (Madde 21 ila 36) olmak üzere dört başlıkta düzenlenmiştir.

Amme alacağının vadesinde ödenmemesi halinde ise cebren tahsil hükümleri uygulanmaktadır.

Amme alacağının cebren tahsili;

ü Ödeme Emri, (Madde 55, 56, 57, 58)

ü Mal Bildirimi, (Madde 59, 60, 61)

ü Haciz, ( Madde 62 ila 99)

ü İflas ve konkordato ilanı ( Madde 100, 101) ile sağlanmaktadır.

Amme alacağının cebren tahsiline ödeme emri düzenlenmek sureti ile başlanır. Ödeme emrini alacaklı amme idaresi düzenlemektedir. Ödeme Emrinde bulunması zorunlu olan bilgiler 6183 Sayılı Kanunun 55. maddesinde sayılmıştır.

3) HACİZ VE MALVARLIĞI ARAŞTIRMASI

Amme Alacağının vadesinde ödenmemesi nedeni ile düzenlenen Ödeme Emri Vergi Usul Kanununun tebliğe ilişkin hükümleri çerçevesinde mükellefe tebliğ edilmektedir.

Mükellefin tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içerisinde böyle bir borcunun olmadığına veya bu borcu ödediğini veya borcun zamanaşımına uğradığını iddia ederek ödeme emrine itiraz hakkı bulunmaktadır. Mükelleflerin ayrıca bu 7 günlük süre içerisinde mal bildiriminde bulunması gerekmektedir. Mal bildiriminde bulunmayanlar icra tetkik hâkimliklerine bildirilerek mal beyanında bulununcaya kadar ve 3 ayı geçmemek üzere hapisle cezalandırılmaktadır.

Ödeme Emrinin tebliğini takip eden 7. günün sonunda mükellef hakkında ödenmeyen vergi borçları için haciz varakaları tanzim edilmekte ve mükellef nezdinde haciz işlemleri başlamaktadır. Mükelleflerin hacze kabil malları tahsil dairesi tarafından araştırılmakta ve borcun tahsili için haczedilmektedir.

Buna göre; vadesinde ödenmeyen bir amme alacağının süratle hazineye intikalinin sağlanması için borçlunun varlıklarından alacağın tahsili yoluna gidilmektedir.

6183 Sayılı kanunun 5. maddesinde her türlü takip, haciz, satış işleminin alacaklı amme idaresinin mahalli tahsil dairesince yapılacağı düzenlenmiştir. Bu itibarla hacze kabil malların haczi satışı vs. malların bulunduğu mahaldeki tahsil dairesince, alacaklı tahsil dairesine niyabeten yapılmaktadır.

Tahsil daireleri vadesinde tahsil edemedikler amme alacağı için mükellefin malvarlığını araştırmakta, bulunan menkul ve gayrimenkulleri usulü dairesince nakde çevrilmekte ve amme alacağı bu şekilde tahsil edilmektedir. Konuya ilişkin olarak Seri; A Sıra: 1 nolu genel tebliğin V-2 bölümünde borç tutarı (ferileri ile birlikte) 5.000 ytl nin üzerinde olan amme alacakları için yurt çapında malvarlığı araştırması yapılması ve buna ilişkin esaslar düzenlenmiştir.

İlgili tebliğe göre;

Borç miktarı 5.000 ytl nin altındaki alacaklar için;

· Mükellefin bağlı olduğu tahsil dairesindeki ilde,

· Nakil ve terk hallerinde nakil gelinen veya işi terk edilen tahsil dairelerinin bağlı olduğu illerde,

· Mükellefin iş ve ikamet adresinin bulunduğu illerde,

malvarlığı araştırması yapılacaktır.

Borç tutarı 5.000 ytl nin üzerinde olan alacaklar için ise yurt çapında malvarlığı araştırması yapılacaktır. Alacaklı amme idaresi tarafından çeşitli kamu kurumlarından ve özel kuruluşlardan yapılan malvarlığı araştırmaları neticesinde mükellefe ait menkul ve gayrimenkul mallar 6183 sayılı kanunun 62. maddesine göre haczedilmektedir.

Genel olarak vergi dairelerinin malvarlığı araştırması yaptığı kurumlar;

· Belediyelerden emlak bilgileri ve Deniz Motorlu taşıt bilgileri ile mükelleflere ait iş makinelerine ilişkin haciz işlemleri,

· Tapu dairelerinden tapuya tescil edilmiş gayrimenkulleri,

· Emniyet Müdürlüklerinden motorlu kara taşıtlarına ilişkin araç kayıtları,

· Hava nakil vasıtaları için Sivil havacılık genel müdürlüğü kayıtları

· Deniz nakil vasıtaları için Uluslararası gemi sicil kayıtları ve denizcilik müsteşarlığı kayıtları,

· Bankalar, özel finans kurumları, Takasbank ve saklamacı kuruluşlar nezdinde menkul varlıkların araştırılması,

· Saymanlıklar nezdinde ve mükelleflerin verdiği Ba Bs formlarından faydalanılmak sureti ile hak ve alacakların haczedilmesi şeklinde olmaktadır.

Seri: A Sıra:1 nolu Genel tebliğle getirilen düzenlemede vergi dairelerinin yurt çapında yapacakları malvarlığı araştırmalarında borçlu mükelleflerin yer aldığı listelerin 50 kişiyle sınırlandırılması düzenlenmiştir. Bu düzenleme ile kırtasiyeciliğin ve iş gücü kaybının önüne geçilmesi hedeflense de uygulamada pek mümkün olmamaktadır. Düzenlemenin kamu kurumlarındaki iş yükünü ve kırtasiye masraflarını azaltmak bir yana artırdığı bir gerçektir.

Bir tahsil dairesinin yurt çapında mal varlığı araştırması yönündeki talebi öncelikle bağlı olduğu il sınırlarındaki diğer mahalli birimlere gereği için bildirilmekte, daha sonra diğer illerdeki VDB/Defterdarlıklara gönderilmektedir. Bunun üzerine bu VDB/Defterdarlık ise taşra teşkilatları vasıtası ile mahallinde malvarlığı araştırması yaptırmakta ve bu şekilde yurt çapında malvarlığı araştırması tamamlanmaktadır. İdare tarafından yürütülen bu çalışma çok ağır ve aksak işlemektedir

Öte yandan 50.000 ytl üzerindeki borç tutarı için bankalar ve özel finans kurumlarının genel merkezlerine tahsil dairesince haciz bildirisi düzenlenerek gönderilmekte, bankaların şubelerinden malvarlığı araştırması yapılmasına gerek kalmamaktadır. Aynı şekilde Emniyet birimleride bilgisayar ağı ile birbirine bağlı olduğundan herhangi bir Trafik Şube müdürlüğünde yapılacak araştırma ile mükellef adına kayıtlı yurt çapındaki bütün araç bilgilerine ulaşılabilmektedir. Söz konusu uygulamalar amme idarelerine büyük kolaylık sağlamaktadır.

Ancak Gelir İdaresi tarafından alınan bütün önlemlere ve tedbirlere rağmen vergi daireleri tarafından borçlu mükellefler nezdinde yapılan malvarlığı araştırmaları hala hantal bir yapıdadır.

Bu hantal yapının ortadan kalkması için;

· Elektronik uygulamaların hızla arttığı günümüzde elektronik haczin yaygınlaştırılmasına ve malvarlığı araştırmalarının Gelir İdaresi Başkanlığınca tek merkezden koordine edilmesine azami ihtiyaç bulunmaktadır.

· Emniyet Müdürlüğü tarafından takip edilen trafik sicil kayıtlarında olduğu gibi bankalardaki hesapların, tapu kayıtlarının, emlak kayıtlarının ve devletin bütün kurumlarındaki hak ve alacakların tek merkezden takip edilebilmesi artık bir zorunluluktur.

· Borçluların malvarlıklarına, hak ve alacaklarına tek merkezden haciz koyulması amme alacaklarının tahsilâtını hızlandıracaktır.

· Haczedilen menkul ve gayrimenkullerin satış işlemlerinin geciktirilmeden yapılması, satış ilanının yurt çapında bütün kamuoyuna, elektronik ortamda duyurulması amme alacaklarının tahsilâtını artıracaktır.

Amme alacaklarının tahsilâtının kararlılıkla sürdürülmesi mükelleflerinde kartopu gibi büyümüş, ödenmesi zor, gecikme zamları ile karşı karşıya kalmalarının önüne geçeceği tabiidir. Bütçe uygulamalarının sağlıklı yürüyebilmesi için tahsil imkânı olmayan alacakların bilinmesi de büyük önem taşımaktadır. Bütçe hedefleri ve tahminleri tutmadığı takdirde hazineni borçlanma veya ek vergilerle gelir temin etmesi kaçınılmazdır. Bu sebeple malvarlığı araştırmaları neticesinde amme alacağının tahsili veya mükellefin aciz halinin tespit edilerek, alacağın tahsilinin imkânsızlığı sebebi ile terkin edilebilmesi hem idare ve hem de bütçe hedefleri açısından büyük önem taşımaktadır.