4×4 Jeeplerin ve arazi taşıtlarının binek otomobil sayılacağı ve katma değer vergisinin indirim konusu edilemeyeceği.
İstemin Özeti: Davacı kurumun satın aldığı 4×4 Jeep’e ait 2003/Şubat döneminde indirimi reddedilen katma değer vergisinin iadesi ve bu indirimin reddi sonucu doğacak katma değer vergisi için yapılacak haczin iptali istemiyle açılan davayı; dosyanın incelenmesinden davacı kurumun satın aldığı 4×4 Jeep nedeniyle 2003/Şubat döneminde yapmak istediği katma değer vergisi indirimin reddedildiği ve indirimi reddedilen katma değer vergisinin iadesi istemiyle dava açıldığı, ayrıca hakkında yapılacak haciz işleminin de iptalinin istenildiğinin anlaşıldığı, 3065 sayılı Kanun’un 30. maddesinde; faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullanıldıkları hariç olmak üzere işletmelerine ait binek otomobillerinin alış vesikalarında gösterilen katma değer vergisinin indirim konusu yapılmasının mümkün olmadığının hükme bağlandığı, 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu’nun “Tarifeler” başlıklı 2. maddesinde de; arazi taşıtının, karayollarında yolcu veya yük taşıyabilecek evsafta olmakla beraber, bütün tekerlerleri muharrik olan veya olabilen motorlu taşıtlar olduğu şeklinde tarif edildiği, 12.09.2000 tarih ve 2000/1221 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla değişik 3065 sayılı Kanun’a bağlı 3 sayılı listede daha önce binek otomobili sınıfında yer alan arazi taşıttan ve jeeplerin esas itibarıyla insan taşımak üzere imal edilmiş diğer motorlu taşıtlar olarak sınıflandırılarak binek otomobil kapsamından çıkarıldığı, olayda dava dosyasına ekli belgelerden, davacı kurumun satın almış olduğu aracın motorlu araç tescil belgesinde “arazi taşıtı” olarak tescil edildiği, alış faturasında da “arazi taşıtı” olarak belirtildiğinin tartışmasız olduğu, yukarıda belirtilen kanun hükümleri ile birlikte söz konusu Bakanlar Kurulu Kararı ile yapılan değişiklik de dikkate alındığında davacı kuruma ait araçların binek otomobili kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olamayacağı, bu haliyle de yükümlünün 3065 sayılı Kanun hükümlerinden yararlandırılması gerektiğinden, aksi görüşle katma değer vergisi indirimlerinin reddi yolunda tesis edilen işlemde hukuka ve mevzuata uyarlık görülmediği ve söz konusu katma değer vergisinin iadesi gerektiği, davacı şirket tarafından yargılama sonucuna kadar yapılacak haciz işleminin iptali istemine gelince, ortada davalı idarece alınmış ve uygulanmış bir haciz işlemi olmadığından buna ilişkin istemin reddi gerektiği gerekçesiyle kısmen kabul eden Vergi Mahkemesinin kararının; arazi taşıtları ve jeeplere ilişkin katma değer vergisinin indirilmesinin mümkün olmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Karar: İşletmeye kayıtlı aracın alımından doğan ve indirimi reddedilen katma değer vergisinin iadesi ve dava süresinde yapılabilecek haciz işleminin iptali istemiyle açılan davayı kısmen kabul ederek, katma değer vergisinin iadesine, ortada alınmış bir haciz kararı olmadığından buna ilişkin kısmın reddine hükmeden Vergi Mahkemesi kararının katma değer vergisi indiriminin reddine ilişkin kısmının davalı idare tarafından bozulmasına ilişkindir.
Uyuşmazlık, davacı şirketin işletmesine kayıtlı 4×4 tipi Jeep’in arazi taşıtı mı, binek otomobil mi sayılacağı, dolayısıyla alımından doğan katma değer vergisinin indirilip indirilemeyeceğine ilişkindir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 3297 sayılı Kanunla değişik 30. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere işletmelere ait binek otomobillerinin alım vesikalarında gösterilen katma değer vergisinin indirilemeyeceği hükme bağlanmıştır.
197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu’nun 2. maddesinde motorlu taşıt çeşitlerinin tanımı yapılmış, 1. fıkrasının 3418 sayılı Kanun’un 11. maddesiyle değişik 7. bendinde; Maliye Bakanlığı’nca uluslararası otomobil kataloglarındaki bilgiler de dikkate alınmak suretiyle lüks sayılan, otomobil ve arazi taşıtları lüks otomobil olarak tanımlanmış, bunların hangi derecelerde lüks otomobil sayılacağının Maliye Bakanlığı’nca tespit olunacağı ifade edilmiştir.
27.12.1996 tarih ve 22860 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 11 Seri No.lu Motorlu Taşıtlar Vergisi Genel Tebliği’nin taşıtların lüks dereceler başlıklı 1. bölümünün a) alt bölümünde ise motor silindir hacmi 1601 cm3’ten büyük olan otomobil ve arazi araçlarının lüks otomobil sayılacağı, b) alt bölümünde de arazi taşıtlarından münhasıran yük taşımaya mahsus olanların lüks otomobil kabul edilmeyeceği, yük ve yolcu taşıyabilen iki ve daha fazla sıralı oturma yeri bulunan açık kasalı olanların ağırlık ve yaşlarına göre lüks otomobil sayılacağı hükme bağlanmıştır.
Yukarıdaki hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden yasa koyucunun binek otomobillerin katma değer vergisi indiriminden yararlanmamasını öngördüğü ve lüks otomobil vasfındaki arazi taşıtlarını da yük taşımacılığında kullanılmayan ve insan taşıyan araçlar olmaları itibarıyla binek otomobil sınıfında değerlendirdiği böylece, daha pahalı ve otomobil tarzında kullanılan arazı taşıtları ve jeeplere sahip olanlar lehine binek otomobil sahibi olanlara nazaran haksız avantaj sağlanmasına engel olma amacı taşıdığı anlaşılmaktadır.
Olayda davacı şirketçe satın alınan ve katma değer vergisi indirimi reddedilen aracın motorlu araç tescil belgesinde arazi taşıtı olduğu belirtilmekteyse de anılan hükümler uyarınca binek otomobil sayılacağı anlaşıldığından buna ilişkin katma değer vergisi indiriminin reddinde isabetsizlik bulunmamakta olup, aksi yönde verilen kararda yasal isabet bulunmamıştır.
Diğer yandan davacı şirket tarafından 22.09.2000 tarihinde yürürlüğe giren 12.09.2000 tarih ve 2000/1221 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla daha önce binek otomobil sınıfında yer alan arazi taşıtları ve jeeplerin esas itibarıyla insan taşımak üzere imal edilmiş diğer motorlu taşıtlar seklinde tanımlanarak bu sınıftan çıkarıldığı ileri sürülmekte ise de, anılan Bakanlar Kurulu Kararı ile mal ve hizmetlere uygulanan katma değer vergisi oranlarının tespitine ilişkin kararda değişiklik yapılmış olup, olayla doğrudan bir ilgisi bulunmayan bu kararın binek otomobilleri ve arazi taşıtları ifadesine ayrı ayrı yer vermesinin, arazi taşıtlarının binek otomobil çatısı altında sayılmasına engel olduğu şeklinde yorumlanması da mümkün bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, Vergi Mahkemesinin kararının bozulmasına, oyçokluğu ile karar verildi (***).
(***) KARŞI OY: Dava dosyasının incelenmesinden davanın 2003/Şubat döneminde indirilemeyen (…) TL’den 05.08.2003 tarih ve 745, 746 sayılı ödeme emirlerinde yer alan toplan (…) TL’nın mahsubu yapıldıktan sonra kalan (…) TL’nın iadesi istemiyle dava açıldığı anlaşılmış olup, 2577 sayılı Yasa’nın 2. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “… idari mahkemeler, yerindelik denetimi yapamazlar, yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı karan veremezler.” hükmü karşısında vergi mahkemesince davanın reddine karar verilmesi gerekirken indirimi reddedilen katma değer vergisinin iadesine karar verilmesinde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Temyize konu kararın yukarıda belirtilen gerekçeyle bozulması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına gerekçe yönünden katılmıyorum.
AYRIŞIK OY: Vergi Mahkemesince dava konusu katma değer vergisinin iadesine istemin özet bölümünde belirtilen gerekçelerle karar verilmiş ise de mahkemenin “12.09.2000-2000/1221 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile değişik 3065 sayılı Kanun’a ekli 111 sayılı liste daha önce binek otomobili kapsamında yer alan arazi taşıtları ve jeeplerin “esas itibarıyla insan taşımak üzere imal edilmiş diğer motorlu taşıtlar” olarak sınıflandırılarak binek otomobili kapsamından çıkarıldığına” ilişkin gerekçesi hukuka uygun görülmemekle birlikte temyize konu kararın, “davacı kurumun satın almış olduğu aracın motorlu araç tescil belgesinde “arazi taşıtı” olarak tescil edildiği, alış faturasında da “arazi taşıtı” olarak belirtildiğinin tartışmasız olduğu, bu nedenle 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 30. maddesi, 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu’nun “Tarifeler” başlıklı 2. maddesi uyarınca 3065 sayılı Kanun hükümlerinden faydalandırılması gerektiği” yolundaki gerekçesi yerinde olduğundan, kararın bu gerekçeyle onanması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddi ile Vergi Mahkemesi kararının yukarıda açıklanan gerekçeyle onanması gerektiği görüşüyle karara karşıyım.
————————————————————————————————————
Danıştay 9. Daire
Tarih : 11.10.2006
Esas No : 2005/1618
Karar No : 2006/3798
KDVK Md. 30
Adres:Rağıp Tüzün Mah.Taşkın Sok.No:20 Yenimahalle/ANKARA Tel:(+90 312) 344 98 22 Mail:[email protected]
Tüm hakları ©2009-2010 Kanber KILINÇ Serbest Muhasebeci Mali Müşavir üzerinde saklıdır.